Ali Dökme dostumuz doğru söylemiş, aslında AK Partide metal yorgunluk yok. Metali bozuk olanlar, GDO’lu olanlar var.
Önce bunlardan temizlenmesi lazım partinin.
Metal yorgunluktan ne anlıyoruz. Metal ama ne? Demir mi, bakır mı?
Metallerin pası zehirli olur, lekesi üzerinize değse kolay kolay çıkmaz.
Tabi metal bozuksa, yani pas tutmuşsa, çevre ve insan sağlığını tehdit ediyorsa, ki alüminyum bunların başında gelir, yemeklerimizle çoğu zaman kendimizi zehirleriz de farkında olmayız.
Siyasette kendi kendini zehirleyen kimse olur mu?
Bana göre olmaz. Herkes bile bile lades der mi, bile bile kendi ayağına kurşun sıkar mı, bile bile bindiği dalı keser mi?
Bile bile, birileri istese bile oturduğu koltuğu başkasına devreder mi? Bile bile “Ballı lokma koltuğu sana devrediyorum, benden bu kadar!” fedakârlığında bulunur mu?
Makama, ünvana, etikete alışmışken, oturduğu koltuğa güç vermek yerine o koltuktan güç almışken, hiç aklınız kesiyor mu metal yorgunluk diye ‘ben yoruldum, bende metal yorgunluk alametleri baş gösterdi, gel biraz da sen otur!’ der mi?
*
Sevgili AIi Dökme arkadaşımızın dediği gibi, kimsede metal yorgunluk yok. Metal yorgunluk olsa olsa bu partinin, bu davanın lideri, omuzlayıcısı Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’da olur ki, maşallah onda bile bırakın metali, yorgunluğun y’si bile yok.
Allah esirgesin! Zaten herkes O’nun sırtından geçiniyor, sayın Erdoğan’ın enerjisinden yararlanıyor, onun feraseti ile ayakta durmaya çalışıyor. Yoksa çoğu bıraksan yıkılacak!
Belediye başkanlarında, teşkilat başkanlarında, belediye meclis üyelerinde, muhtarlarda, kadın kollarında ve ilçe teşkilatlarında niye olsun.
Ne zaman ki metal bozuk olur, ki keramet, bütün marifet metalin kendisinde, o vakit yorgunluğa da gerek kalmaz.
Değiştirirsin olur biter! Metalden çok ne var!
*
Ha…
İllaki bir isim istiyorsanız, bırakın beni, onu bunu, çevrenize bir bakmanız, göz atmanız yeterli.
Şıp diye bulursunuz!