Dün akşam, evde bilgisayarımın başına geçip, bu meseleye ilişkin kişisel düşüncelerimi yazmaya başlarken, malum olduğu üzere ilkin hısımım Akif Tolun'dan başlayacaktım.
Dün sabah saatlerinde, belediye meclis üyeliğinden değil, MHP'den istifa edeceğini söyleyen Akif Tolun, Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin olduğu yerde duramayacağını söyleyerek, tepki göstererek partisinden ayrılırken, başka arkadaşlarının da istifa edebileceğini imaya çalıştı.
Bilindiği gibi, 1 Kasım seçimlerinin tartışmasız en büyük mağlubu MHP oldu. Devlet Bahçeli'nin inadı yüzünden hem ciddi oranda oy kaybı yaşandı, hem de küstürdüğü, kırdığı yol ve kader arkadaşlarını devre dışı bırakarak, partide tek egemen, tek seçici olduğunu ortaya koymak ve ispat etmek adına partiye verdiği zararı hiç düşünmedi.
Saha beş ay önce bir koalisyonun kilidi ve iktidar ortağı olabilecek iken, ağzını hep 'hayır'a açtı, şimdi barajı zar zor geçebildiği için neredeyse şükür duasına çıkacak.
Belki de koalisyon kurulmasına neden hayır dediğini tam anlatamadı millete. Doğru anlatamadı. Teşkilatlar da bu meselede yaya kaldı. Anlatamadıysan, insanları bu meselede bilinçlendiremedi isen, vatandaşın suçu günahı ne?
*
Kahramanmaraş'ta...
MHP'ye gönül verenler bir bir gemiyi terk ediyor. Hiçbir soruna çözüm önermeyen anti politikaları yüzünden Devlet Bahçeli, sempatizanlarının da gözünden düşünce, istifaların ardı arkası gelmeyecek görünüyor.
Akif Tolun'dan sonra bakalım partide yer edinen isimler de istifaların halkasını genişletecekler mi? Derken akşam saatlerinde, senelerin siyasetçisi, siyaset uğruna birçok şeyini feda eden Mustafa Evliya da MHP ile yolları ayırdığını söyledi telefonda.
Devlet Bahçeli'yi anlayabilene aşkolsun. Akif Tolun da onun tutarsız davranışları yüzünden, tepki olsun diye MHP'yi bırakırken, bunu diğer istifaların takip edeceğinin sinyalleri de gelmeye başladı gün içinde. Başka partilerden teklif alsa bile bir yere gitmiyor. Ama gidebilir de. Ne zaman ki Meral Akşener partinin başına geçer, 'yeniden dönerim' diyor delikanlıca.
Parti oy kaybetti, milletvekili kaybetti, kan kaybetti, hâlâ 'küçük olsun benim olsun!' hesabında, kitabında. Bu inadından vazgeçmeyecek görünüyor. Ama parti suyu çekilmiş değirmene dönecek bu gidişle. Yine belki iddialı olacak ama bu zihniyette, bu kafada giderse, 2019 seçimlerinde barajın altında bile kalırsa, kimse şaşırmasın!
*
Çoğunu tanıyorum, birçok MHP'li arkadaşım, Meral Akşener gibi marka bir siyasetçiyi, Sinan Oğan gibi ilkeli ve potansiyel bir insanı kapının ağzına koyması, tepkileri üzerine çekmeye yetmişti zaten. Kaldı ki aylardır bu tepkiler her geçen gün daha da artmaya başlamıştı. İnsanlar, sağda solda liderlerini eleştirmeye başlayınca, bu söylemler Ankara'ya kadar ulaşınca, neredeyse istiklal marşını bile yazılı kâğıttan okuyacak, hitabet gücü asla bulunmayan, liderliği bile tartışma noktasına gelen Devlet Bahçeli'ye tepki çığ gibi artacak görünüyor.
Aslında MHP'nin ve Devlet Bahçeli'nin temel sorunu, milliyetçi ve muhafazakâr seçmene hitap edebilen çok güçlü bir AK Parti'nin varlığı. Kabul edin veya etmeyin, bırakın uzaktan kumandayı, yakından kumanda ile dahi partiyi yönlendiren, yöneten Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, tartışmasız lider kariyerini ve vasfını korumaya devam ederken, MHP'nin bu saatten sonra esamesinin okunmayacağı fikrinde olan birçok insan tanıyorum.
Bu gidişle tabi...
Partiyi, babasının çiftliği gibi yönetme ısrar ve inadı sürdüğü müddetçe, bırakın Ankara'yı veya başka kentleri, Kahramanmaraş'ta istifaların ardı arkası kesilmeyecek gibi görünüyor.
Dün Akif Tolun, bugün Mustafa Evliya, kim bilir yarın sıra kime gelecek?
*
Burada teşkilat da kendini sorgulayacak. Özeleştiride bulunacak. 'Biz nerede hata yaptık' diye. Sefer Aycan bile gidemedi bakın. Sefere çıkamadı yani. Şimdi kimbilir hangi güzergâhlara yelken açacak!
Basiretsiz, yeteneksiz teşkilatlar yüzünden, birçok MHP'li vatandaş, gitti oyunu AK Partiye kullandı. O bakımdan diyorum, yine bıraktım başka kentleri, Kahramanmaraş teşkilatı da kendini sorgulamalı, hatalarının bedelini ödemeli, çekip gitmenin, bırakıp çekilmenin erdem olduğunu unutmamalıdır.
Gemi su aldı bir kere. Kaptan yeteneksiz ve basiretsiz ve halktan kopuk olunca, kayaya çarpması, parçalanması içten bile değil. Olan yolculara olacak, olmuştur da...
Soruyu yineleyerek yazımıza son verelim; "Dün Akif Tolun, bugün Mustafa Evliya. Peki yarın sıra kimde?"
Son söz, bükemediğin bileği öpeceksin!