Uzun seneler önce tanıdığım, o günkü izlenimleri, bende bıraktığı intiba ile konuşacak olursam, beyefendiliğini hiç kaybetmedi.
Nezaketini, saygılı tavırlarını…
Ve güzel Türkçesini, konuşma kültürünü…
Onu edebi yanı ile tanıdıkça da, ona olan sevgim, hayranlığım daha da arttı.
Önce bir tekstilci, konfeksiyoncu olarak tanıdım. Arkasından sinema eleştirmeni, sonra yazarlığı…
Bir koltukta bir-iki değil, birkaç karpuz taşıyacak kadar yetenekli dostumuz.
*
Geçenlerde bir CD getirdi. Daha önce birçok belgeselin altına imza atmış, seyretmeye doyamamıştım. Getirdiği, gösterdiği CD’leri izledikçe, geçmişle gelecek arasında köprü kurdukça, bana beni anlattıkça, geçmişimle yüzleştirdikçe, yaşadığım, doğup büyüdüğüm toprakları daha yakından tanıma fırsatı verince, bu dostum için verilecek notta cimri davranmamak gerektiğine şahit oldum zamanla.
Bir kent ancak bu kadar tanıtılır.
Hem de duru Türkçesi ile. Yazı yazmak başka da, belgesel hazırlamak için altyapınız olacak, bu toprakları, bu topraklar üzerinde yaşayan insanları iyi tanıyacaksınız, geçmişi bilip, geleceği iyi tahlil edeceksiniz.
Sonra…
Hepsi bir yana, o kurguyu, o efektleri nasıl yerleştirir belgeselin içine, bunu eserin özü ile örtüşen, rabıta kuran, ilintili hale getiren müzikle nasıl zenginleştirir, nasıl güzelleştirir, nasıl seyrine ve dinlemeye doyum olmaz hale getirir, havsalam almıyor doğrusu.
*
Becerikli ve yetenekli.
Peki, bütün bunları yaparken, kültür ve sanata bu kadar emek verirken, aslında çok yararlanılması gerektiği bir dönemde, en verimli çağında, acaba ondan yeteri kadar istifade edebiliyor muyuz?
Üzülerek cevap vermem gerekirse, hayır!
En kıytırık, en çapsız, en ruhsuz, en heyecansız adamları, kimliksiz kişileri başımıza taç ediyor, isminin başına ünvanlar eklemek için bir tarafımızı yırtıyoruz da, gözümüzün önündeki değerlerin kıymetini bilmemek için nasıl uğraş veriyoruz bir bilseniz.
Yalaka, düzeysiz, dengesiz… Bu tipler bazılarının daha çok hoşuna gidiyor, daha çok ilgi gösteriyor olmalı ki, Mustafa Önyurt gibi değerleri elimizin tersi ile itiyor, başarısını görmezden geliyor, çalışmalarını, eserlerini elimizin tersi ile bir kenara itiyoruz.
*
Son çalışmasını, son belgeselini, kentin geçmişle bugünkü resmini belgesel hale getiren dostumuzun son ürününü bu cumartesi günü sitemizde izleme, dinleme imkanı bulacaksınız.
Önyurt ve diğer değerli kültür sanat insanlarımızın değerini bilmeyenlere ithaf olunur.
Günümüze kazandırdığı kitapları saymıyorum daha… Sıra onlara da geldiğinde söylenecek çok söz var ama, şimdilik bu kadar.