banner1524
 Malum, yurt dışında, kutsal topraklarda olunca, önceden yazıp beklemeye bıraktığımız yazılarla idare edeceksiniz.

Bu meselede en kolayına kaçtığımız şey, fıkra ile köşeyi doldurmak.

Dilerim beni mazur görürsünüz!

*

Temel ile Fadime yeni evlenmişler, bir dağ evinde oturuyorlarmış. Temel, her sabah, üzerinde eteği ile kasabaya inip gazete alır, okur.

Bir ay, iki ay, üç ay derken, Temel bu işten bıkar olmuş ve karısı Fadime’ye; ‘Bundan sonra gazetelerimi her gün sen alacaksın!’ der.

Fadime itiraz etmez, ‘kocamdır, hakkıdır, ne derse baş üstüne’ diyerek rıza gösterir.

Bir ay, iki ay, üç ay derken Fadime de her sabah o kadar yol yürümekten bıkar ve aklına cinlik gelir.

‘Bir gidişimde 7 tane birden gazete alayım, her sabah birini Temel’e vereyim’ diye düşünür ve öyle yapar. Topluca aldığı gazetelerden birini her sabah kocasına verir.

Ancak 7’inci günde Temel gazeteye bakar ve karısı Fadime’ye dönerek;

‘Yahu karıcığım…’ der. ‘Bu memlekette ne kadar çok da salak adam var. Aynı adam, aynı ağaca, aynı arabayla 7 gündür çarpıp duruyor!’

*

Fıkra işte.

Ne diyelim, Allah kimseye akıl noksanlığı vermesin!

Tabi salaklık parayla da değil. Ve neyse ki okuduğu gazete KİMLİK değilmiş. 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527