Nişanlılık dönemi ve bisiklet meselesi…

08 Şubat 2020, 08:02

1668 kez okundu.

Tabi yine hafta sonu. Bazen güneş yüzünü gösteriyor, bazen hüzünlü hava kapıyor içimizi. İnsanın ruhunu karartan, dışarı çıkmayı canı istemeyen…

Şimdi hava kapalı. Yağmur mu yağacak, kar mı düşecek, tahmin edemiyorsunuz.

Eh, bu havalarda, özellikle hafta sonlarında öyle siyaset, ekonomi falan sıkar adamı. En iyisi, günü keyifle geçirecek, sizi biraz da gülümsetecek bir fıkra ile karşınıza çıkmak.

Buyurun!

On iki yaşındaki oğlan, on dört yaşındaki amcaoğluna soruyor:

- Abi ablam yakında nişanlanıyor, haberin vardır herhalde…

- Yaz sonu nikâh varmış, bizim evde de konuşuyorlardı.

- Ben sana bir şey sormak istiyorum...

- Söyle...

- Bu nişan dedikleri ne? Evde sordum, 'Eh evlenecekler işte' diyorlar ama nişanlanınca ne oluyor, onu anlayabilmiş değilim.

- Hıııım... Zor soru, bak ben sana bir örnekle anlatayım.. Diyelim ki Şubat'ta yarıyıl karnesini aldın, hepsini pekiyi getirdin. Sana bir bisiklet alıyorlar ve 'Haziran'da bütün dersleri pekiyi getir, sınıfı geç, bu bisiklet senin' diyorlar. İşte Şubat ile Haziran arasındaki o süre var ya, bisiklet senin ama binemiyorsun; o süreye 'nişanlılık dönemi' deniyor.

-Haa şimdi anladım, bisikletin var, evde duruyor; sen ona bakıyorsun o sana bakıyor; ama binemiyorsun ta ki sınıfı geçene kadar. Peki dokunmaya izin var mı?

- Vallahi onu ben de tam olarak bilemiyorum; binmek kesin kes yasak da, galiba ziliyle miliyle oynayabiliyorsun!

İyi, keyifli, bol neşeli ve sıcak bir hafta sonu diliyorum. Kendinize ne olur iyi bakın!