banner1524

Bu lafı sık sık duyuyorum. Sizin de kulağınıza çalınmıştır!

Birileri, seni, beni, ötekini gazeteci yerine koymayıp, kendini yüceye sığıyor. Bu doğru değil.

Bu bizim hastalığımız!

Herkes ekmek peşinde, herkes evini geçindirme telaşında, herkes ayakta kalabilme mücadelesi verirken, birbirimizi aşağılamanın, ötekileştirmenin kimseye yararı yok.

Ben sana, ötekine, berikine, velhasılı tanıdığım tüm meslektaşlarıma; ‘o kim yahu, neresi gazeteci?’ desem, bu şehrin insanları, okurlar herkesi tanıyor.

Senin demenin, benim dememin bir anlamı yok, geçerliliği de yok.

*

Bu şehirde gazeteciyim diyenlerin herkeste notu var. Okur bizim notumuzu veriyor zaten. Başkalarının ‘o gazetecilikten ne anlar, asıl gazeteci benim, ben yazarsam yer yerinden oynar, ben yazarsam millet kaçacak delik arar!’ gibisinden saçma sapan, sadece kendini kandıran uyutma ve egoyu tatmin etme alışkanlıkları son bulmadıkça, bu şehirde gazetecilik gelişmez, bir adım ileriye gitmez.

Önce kendimizi sevmemiz lazım. Birbirimize destek olmamız lazım.

Ama yok…

*

Kendi kendimizi kandırıyoruz.

Kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz.

Kendi ipimizi kendimiz çekiyoruz.

Düşmana gerek yok, biz birbirimize yetiyoruz.

İster gazeteci olsun, ister esnaf, ister akademisyen, ister bürokrat, ister siyasetçi, ister belediye başkanı, biz kendimizle, birbirimizle barışık olmadığımız sürece, bu şehirde ne adaletten, ne hukuktan, ne paylaşımdan, ne dostluktan, ne nezaketten söz edilmesi abesle iştigaldir, kelime ve cümle israfından başka bir şey değildir.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527