banner1524
  

Mafya babası, haraçların toplanması için yeni bir ekip kurmuş ve yeni bir tetikçi bulmuş. Seçtiği adam, sağır ve dilsiz. Neden böyle derseniz, çünkü baba; “Tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün değil, biz de yakayı kurtarırız” diye düşünmüş.

Baba, bir gün haraç ödemelerinin geciktiğini ve paraların çalındığını fark etmiş. Şüpheli ise dilsiz ve sağır tetikçi… Baba tetikçiyi odasına aldırmış, bir de işaret dilini bilen tercüman bulmuşlar ki, sorsunlar. Tercüman, babanın sözünü işaretle sormuş; “Paralar nerede?”

Sağır ve dilsizi tetikçi, işaret diliyle cevap vermiş; “Ne parası, benim paradan haberim yok. Neden söz ettiğinizi de anlamıyorum!”

Tercüman, tetikçinin sözlerini babaya tercüme etmiş; “Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş!”

Sinirlenen baba, 45’lik tabancasını çekip, sağır ve dilsiz tetikçinin kafasına dayamış; “Şimdi sor bakalım, paralar nerede?”

Tercümana işaret diliyle bir daha sormuş, “Paralar nerede?”

Sağır ve dilsiz kan ter içinde kalmış, işaret diliyle; “Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince, soldan üçüncü ağcın kovuğunda, üçyüz bin dolar var!” cevabını vermiş.

“Ne söyledi?” diye sormuş baba tercümana.

Tercüman ise anasının gözü çıkmış ve şu cevabı vermiş; “Dedi ki, hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş. Ayrıca o tetiği çekmek de biraz yürek, biraz g.t istermiş…”

*

Belki bildiğiniz, basit ve sıradan bir fıkra. Ancak günümüzde bu tür tetikçilerden geçilmiyor. Malı götüren götürene, çalan çalana…

Ne acıdır, ne gariptir ki, herkes de çaldığı ile götürdüğü ile kalıyor! 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527