Ömer Özkan konuşunca, iftar verince…

06 Ağustos 2013, 08:59

4145 kez okundu.

Bazı siyasetçilerin, siyaset tarzları eleştirilse bile, çıkışları, belgeli ve bilgili basın toplantıları, yerel yöneticilerin ve muhaliflerin yüreklerini ağzına getiren, hop oturtup hop kaldıran, uykularını kaçıran siyasetçilerin yaptıkları açıklamalar her daim toplumda büyük ilgi görmüştür, görecektir.

Bazıları konuşur ama, boş konuşur.

Konuşmak için konuşur.

İçinde, özünde bir şey olmayınca, laf olsun torba dolsun babında söylenen cümlelerin, iddialarında bir çıkış noktası da bulunmadığından, dinleyenlerin bile uykusunu getiriyor, o kadar.

Siyasetçi vardır, konuşunca, konuştuklarından, cümlelerinden, nokta ve virgüllerinden zevk alırsınız, “Ağzından bal damlıyor, helal olsun!” dersiniz de, bazıları da konuştukça, daha iki kelime etmeden ağzının üstüne bindiresiniz gelir.

Sus dersiniz, “İnşallah kısa konuşur da, daha fazla pot kırmaz, incileri sonraya saklar!” diye geçirirsiniz içinizden.

Hitabet herkese verilmiş bir haslet değil. Bazıları çok güzel şiir yazar, ama güzel şiir okuyamaz. O ayrı bir sanat.

Konuşmak, karşındakini etkilemek, ikna edebilmek, ayrı bir yetenek, ayrı bir meziyet ister.

Bazıları konuşunca ister istemez heyecanlanırsınız, çünkü anlatacakları birilerini, belki de bazılarının tüyleri diken diken yapacak, uykularını kaçırtacak, fincancı katırlarını ürkütecek, gece rüyasında kâbuslar görmesini sağlayacaktır.

Muhalefette olanların eleştirmek, toplumu bilgilendirmek, yanlışa dur demek, doğru gitmeyen tekerin değiştirilmesine ön ayak olmak gibi asli görevleri vardır.

Ancak herkes dur diyemez.

Herkes teker ve vites değiştiremez.

Herkesin ağzından bal akmıyor çünkü.

Herkesin dediklerinin arkasında durmuyor kimse!

Lafı uzattık, biliyorum.

Konumuz Ömer Özkan. Daha önce de yazdık, artık gına geldi demeyin, sevgili Özkan MHP’de merkez ilçe başkanı iken, basın toplantılarında belgeli konuşurdu. Ezbere konuşmayı sevmez ama ezber bozmayı çok iyi bilirdi.

Bu kardeşimiz, dün bir iftar verdi. Akdo tesislerinde. Tekerek yolu üzerinde imiş. Allah var, bugüne kadar görmemiştim, gitmemiştim, hata etmişim, bir sosyal tesis, bir işletme ancak bu kadar nezih olabilir.

Helal olsun Ahmet’e…

İşte MHP merkez ilçe eski başkanı Özkan, partinin gerçek sahipleri, gerçek MHP’liler burada dediği dostlarına iftar verdi. Kalabalık bir partili kitlesine.

Bu ne demekti. Söyleyelim, Özkan, “Ben buradayım, beni yok sayamazsınız, beni göz ardı edemezsiniz! Bakın, eski milletvekilleri, eski il ve merkez ilçe başkanları yanımda. Güç bende, şimdi sözün bittiği yerdeyiz” demeye getirdi, bu iftarın, bu birlikteliğin, partideki bütünleşme, kaynaşmaya katkı sağlaması dileğinde bulundu.

Keşke her partide Ömer Özkan gibi, muhalefet gücü yüksek, donanımlı, muhataplarının uykularını kaçıran bir siyasetçisi olsa, keşke!