Bu başlıktaki yazıyı, Hürriyet Çukurova ekinden Y.Sinan Tanyıldız yazdı. Neler yazmış diye merak edip okuyunca, bize anlatılan, önümüze konulan ekonomik tablonun rengini seçme konusunda tereddütler oluştu bende.
Bir gün önce ziraatçılarla konuştum, Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Topçuoğlu, geçen yılın hiç de iyi gitmediğini söylemişti. Üstelik de bu açıklamayı, kaygılarını, endişelerini sayın Mahir Ünal’ın da katıldığı ziyaret sırasında dillendirmişti.
Oysa ekonomistler ve siyasi irade, bize pembe tablo çizmişlerdi.
Yalnız, geçen son hafta içerisinde, siyasetin marka ismi Mahir Ünal Ticaret ve Sanayi Odasındaki toplantıda öyle güzel örnekler serdi ki gözümüzün önüne, neredeyse küçük dilimi yutacaktım!
Ama, konuşma esnasında birşey daha söyledi, anlatılanlarla çelişti desem belki abartı olur, her ne kadar ekonomiden anlamasak da, rakamlar, ifadeler bir şey hatırlatıyor bize.
Suriye’deki iç savaş sonrası, Kahramanmaraşlı sanayici ve iş adamlarının, (belki de bir sektör- belki de krom çelik sektörü olabilir mi) bu ülkeye olan ihracatında ciddi bir düşme olduğunu, hatta iplerin tamamen koptuğunu ifşa etmesi, söylenenleri neredeyse sıfıra düşürür gibiydi.
*
Aynı günkü (25 Aralık tarihli) Hürriyet Gazetesinin ekonomi sayfasında, Kahramanmaraş orta düşük gelir gurubunda yer alıyordu. Hayrettir ki hayret; 27 ilin arasında Gaziantep de bulunuyordu. Ve de Hakkâri… Tamam, Hakkâri’yi anladık da, Gaziantep ne alaka idi.
Yani… Yanisi şu; Kahramanmaraş riskli 27 şehirden biri olarak çıktı karşımıza.
Kabak gibi…
Bundan acaba şu anlam mı çıkıyor; ekonomik durumuz iyi değil.
Acaba doğru mu?
Türk Gelişim ve İş Dünyası Konfederasyonunun makro (bölgesel) sektörel analizi yapma ihtiyacı duyduğunda, söyleselerdi inanmazdım Kahramanmaraş’ın riskli 27 kentten biri olduğuna!
*
Sivil toplum kuruluşlarının söylediklerine kulak veriyorum, kent ekonomisine verdikleri not’a hayranlıkla bakıyorum, ortaya konan değerleri takdir ediyorum, ancak gazete haberini okuyunca da aradaki çelişkiyi dikkate almasan da olmuyor, bir anlam veremiyorum.
Sanayileşmede maşallahımız var.
İşadamlarımız düzgün, yatırımlarını bu kente yapan, aldıkları kredileri yerinde ve olumlu harcayan, bunu yatırıma dönüştüren kimseler.
İşsizlik dersen, fabrikalar çalıştıracak adama bulamıyor, pamuklar bile tarlada kalıyor. Caddeler, bulvarlar, sokaklar arabalardan geçilmiyor, lüks mağazalar, alışveriş merkezleri gani…
Tabloya bakıyorum, şaşırıyorum, hayret ediyorum. Yoksa biz mi çok safız, yoksa gazete mi yanlış bir habere imza attı, bilemiyorum, düşünemiyorum.