banner1524

Yeter!

Yeteri bilirsiniz. Biliyorum, farkındayım, gına geldi, ikrah geldi. Hergün siyasi yazı, yok mu başka konu? Sizi de hafakanlara bastı, her gün aynı yemek, her gün aynı isimler, her gün aynı yorumlar, her gün aynı cümleler. Konu kıtlığı mı var memlekette. Toplumsal gelişmelerden, bu kentte yapılması gereken yatırımlardan, insan kaynaklı ihtiyaçlardan, halkın beklentilerinden…

Tabi ki var.

O sebeple, bugünkü yazımızın içinde bir gram siyaset yok.

Siyaset dışında gelişen hadiseler de var. Çünkü bir eli yağda, bir eli balda olup da, gelecek kaygısı taşımayan insanlar kadar, yarınlarından endişe eden, “Acaba işimden, aşımdan olur muyum!” endişesi-kaygısı taşıyan insanların olduğu memlekette, onların da dertlerine tercüman olmak istedik.

*

Malum, Büyükşehir statüsüne girince, merkezde iki ilçe kuruldu. Bu bağlamda, il özel idaresi diye bir kurum kalmıyor. Çalışanları, kadrolu memurları belediyeye kaydırılacak. Burada sıkıntı yok. Yasal zeminde her şey hayata bulacak iken, yarınlarından endişe duyan, aşsız ve işsiz kalırım kaygısı taşıyan insanların dertlerine kim tercüman olacak, kim yaralarına merhem sürecek?

Bugünkü konumuzu da ümitli bir bekleyiş içinde olana özel idare çalışanlarına, yani alt işveren (taşeron) işçilerine ayırdık.

100’ün üzerinde bir personele çalışmakta özel idare bünyesinde. Onlar da aile reisi, onların da aileleri, evlerine karşı sorumlulukları olduğu kadar, topluma da sorumlulukları olan insanların açıkta kalıp kalmaması meselesi var gündemde.

*

Dedik ya, özel idarenin kapısına kilit vurulacak yakın tarihte. Tuzu kuru olanlar, kadrolu memur statüsünde olanlar belediyeye kapağı atacak ama, alt işveren (taşeron) konumundaki çalışanlar, yani işçi arkadaşlarımız açıkta kalacak.

Bizim gönlümüz buna rıza göstermez de, acaba belediyenin etkili ve yetkili isimleri bu insanların aç ve açıkta kalmasına gönlü razı olacak mı? Bu çalışanların da belediye bünyesine dahil edilmesi mümkün değil mi? Büyükşehir belediye başkanı sayın Mustafa Poyraz,  inançlı bir insan. Sanıyorum ve ihtimal veriyorum, bu insanları açıkta bırakmayacaktır. İnsan ve kul hakkına önem verdiğini bildiğimiz sayın Poyraz, bu konuda bir hamle, bir atılım y aparsa, yüzden fazla insanın, çalışanın hayır duasını alacaktır.

*

Haydi Poyraz dedi ki, “Benim böyle bir hakkım, yetkim ve gücüm yok, kusura bakmasınlar!”

Velev ki böyle dedi,  peki oyunu aldığı insanların hak ve hukuklarını gözetmek kime düşecek.  Tabi ki siyasi iradeye. Bir düzenleme yapılsa, sadece özel idare değil, beldelerde çalışan onlarca insanın dertlerine deva olunsa, fena mı olur!

Biliyorsunuz, özel idarede çalışanlarla yönetim arasında sözleşme süresi kısa tutulduğu için, ödenekle devir edilmediği iç in, 30 Mart’tan itibaren işsiz kalacaklar.

İşsiz bir insanın topluma ve ailesine vereceği zararı düşünebiliyor musunuz?

Özel idareden biri çıkıp da, bu insanların akıbeti hakkında bilgi vermiyor.

Haklı olarak endişeli biri bekleyiş içindeler.

Bu bakımdan, bu kardeşlerimizin ileride karşılaşacakları olumsuzluklara bulaşmaması için, onları aç ve açıkta bırakmayı herhalde kimse düşünmez, istemez!

Yerel veya siyasi irade, bu meseleye parmak basmalı, el atmalıdır.

Kendilerinin de bir ailesi olduğunu unutmadan…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527