Param yok diyen siyasetçi, hamamın önünde kil satsın!

19 Mayıs 2015, 09:44

473 kez okundu.

Birkaç gün önce, bazı meslektaşlarımızla kahvaltı halinde iken, bir siyasetçi geldi. Geç de olsa tarafımıza ‘başsağlığı’ dileğinde bulundu. Teşekkür ettik. Ancak kısa olacağını beklediğimiz başsağlığı dileği, neredeyse bir siyasi basın toplantısına dönüştü, ‘Bu kadar basını bir daha nerede görürüm!’ diyen milletvekili adayı, meydanı bulmuşken basınla sohbeti yeğlemiş olacak ki, neredeyse bir saat oturdu dizimizin dibinde.

Biliyorum, farkındayım, o anlattıkça, uzattıkça, arkadaşlarımın da gerildiğini, ‘biz bunun içini mi geldik?’ gibisinden bakışlarına maruz kalınca, rahatsız olunca, ben de sıkıldım, tedirgin oldum. Ancak ok yaydan açıkmış, vekili durdurabilene aşkolsun, meğerse içini dökmek için zemin ve bahane ararmış, uzattı, sürdürdü. Beleşten sanki basın toplantısı, iyi valla!

Oysa bizimkisi kendi aramızda, mütevazı bir toplantı olacaktı, kahvaltı da bahane idi. Resmen burnumuzdan geldi desem yalan olmaz.

Sonra o vekil, medya ile ilişkilerine sıra gelince, medya ile yeteri kadar yakın olamadığından yakındı. Onu söyledi bak! Zira o kahvaltıda, o adayı en yakından tanıyan tek gazeteci bendim. Bazı arkadaşlarımız da, hazır vekili yakalamışken sordular da sordular, o da freni boşalmış araba gibi sürdürdü konuşmasını, cevaplarını..

Sonra iş paraya, maddiyata geldi. ‘Benim öyle harcayacak param yok, arkamda işadamları yok. Kaldı ki bir önceki dönemde de evimi satmıştım’ diyerek baldırı çıplak olduğunu imaya çalıştı.

Tanıdığım, sevdiğim halde resmen kınadım. Hangi siyasi cenahın adayı olursa olsun, siyasete giren insan elini cebine atacak. Her şeyin bir bedeli varken, çulsuz olduğunu, cebinin delik olduğunu söylemesi bir vekil adayına yakışmayan tutumdu.

Kaldı ki biz kendisine parasının olup olmadığını da sormadık. Açıklamayı yapan kendisiydi. Ancak onun bu hareketini, bu açıklamasını doğru bulmadık.

Siyasetçinin parası yoksa gidip hamamın önünde kil satsın daha iyi…

NOT: Yine yanlış anlaşılmasın diye yazıyorum, biz siyasilerin ‘Valla paramız yok, bizi idare edin, zaten evi, arabayı da sattım’ demelerine itiraz ediyor, kızıyoruz. Siyasetçi para lafı etmesin istiyoruz. Ediyorsa da, hak edenin hakkını ödeyecek. Bu kadar basit!