banner1524

Geçen hafta sonu Pazarcık’taydık. Bir gurup gazeteci arkadaşlarımızla. Siyaset artık o hale geldi ki, basın çalışanına tatil bile ettirmiyor. Bize pazar-bayram haram. Bir evde kahvaltıya bile fırsat veren yok!

Cumartesi günü Ilıca, Pazar günü Pazarcık olunca, insan günleri de şaşırıyor. Gazeteciye rahat yok da, siyasetçiler de bizden farklı değil. Evi barkı unutanlar, günleredir çocuklarını görmeyenler varken, neticede herkes üzerine düşen sorumluluğu icra ediyor.

 

Pazarcık zor bir ilçe. Bir kere, her zaman derim, Pazarcık ilçemiz, Maraş’ın Alamanyası… Nüfusunun büyük bölümü yurtdışında, ki bu ilçede yaşayıp da Avrupa görmeyen vatandaşımız sayısı çok az.

Etnik kökenlerin yoğun olduğu yerleşim alanı. Alevisi, Sünnisi, Kürdü, Türkü ile iç-içe yaşayan ilçemiz, şimdi 30 Mart mahalli seçimlerine hazırlanırken, dikkat ediyorum, etnik kökenler siyasilerin seçim malzemesi olmaktan kurtulamıyor.

Pazar günü bunları dinledik ve yaşadık!

Ki bu hassas dönemde, hassasiyetlerin, inançların ve partilerin çok tartışıldığı bu ilçemizde, şimdi herkes seçimi ve muhtemel sonucunu konuşuyor.

Konuşuyor da, dikkat ettiğimiz biri başka mesele, insanlar artık eskisi kadar siyasi fanatik sahibi değiller. Daha sağduyulu, daha bilinçli bir seçmen kitlesi var bu kez.

 

Saklamaya gerek yok, “Bu ilçede seçimi CHP’den, Kamil Dalkara’dan alacak babayiğit daha dünyaya gelmedi” demiştim.

Dedim de, Pazar günü gördüğüm manzara beni şaşırttı. İtiraf ediyorum ki, mahalli seçim havasına girildiği günden beri bu ilçeye ayak basmamıştım. MHP’nin, yani onun belediye başkan adayı sevgili dostum Salman Özdoğan’ın miting havasındaki seçim bürosu açılışını görünce, doğrusu bende farklı duygular oluşmadı desem yalan söylerim.

 

O gün, biraz acıkmış iken, bir gazeteci dostumla bir lokantaya oturduğumuzda, bizi tanıyan AK Partili bir kardeşimiz geldi masaya. Hoş-beş derken, tabi gündem siyaset, bir itirafta bulundu. “Burada seçim CHP ile MHP arasında geçer. Biz bu ilçede üçüncü partiyiz. Şu anda CHP ile MHP atbaşı beraber gidiyorlar. Ancak daha bir aydan az bir zaman var, ilerleyen günlerde kim öne çıkar, etabı kim birinci bitirir, bunu ilerleyen günlerde daha net görme şansı buluruz”

İlçede gezerken konuştuğumuz insanlar, aynı düşünceyi paylaşıyordu. Kıran kırana geçecek bir seçim atmosferinde, Yakup Bozdağ’ın kabul görmeyen isim olduğu üzerinde ittifak yapmayan yok gibiydi. Bunu itiraf edenlerin içinde AK Partililer de vardı.

Hatta bir vatandaşımız, “AK Parti seçimi kaybederse acaba Sıtkı Güvenç Pazarcık’a gelebilecek mi?” sorusunu iletmeden de yapamadı.

Gider mi, gidemez mi, onu bilemem de, bu seçimde AK Partinin birçok ilçede sıkıntılı olduğunu artık saklamaya gerek dahi duymuyoruz.

 

Yeniden Salman Özdoğan’a gelecek olursak…

30 Mart’tan sonra Pazarcık’ı ayağa kaldıracağını söyledi.

“Herkes aklını başına alsın!” dedi, kutulara düşseler de, ayağa düşmediklerini söylerken alkışların en büyüğünü almıştı.

Hele hele sözlerinin sonunda, büyük mütefekkir merhum N.F.Kısakürek’in ‘Sakarya’ şiirini okurken, doğrusu yüreklerinden kıvılcım saçılmayan, heyecanlanmayan, bağrına ateş düşmeyen yoktu.

Ve ettiği dua…

Belki hayırlı olsun demek erken ama çok çalışman lazım sevgili dostum çok. Başarılar diliyorum!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527