İnsanoğlu zaman zaman söz verir. Yerel yönetici olsun, bürokrat olsun, gazeteci olsun, konuşurken bazen olmayacak duaya âmin der, karşıdakini ikna etmek, ya da susturup, bir an önce başından def etmek için söz verir ama o sözü ya tutar, ya tutmaz.
Kişiye bağlı, zamana bağlı tutar.
Yeni dönemde kendisi ile yola devam edilmemesine rağmen, sanki büyükşehir belediye başkan adayı imiş gibi gayretini, çalışmasını, hayata geçirmeye gayret ettiği projelerini zaman zaman haber yapıyoruz.
Şimdi…
Kaybetmek zor. Kimse kaybetmek için masaya oturmaz, yola çıkmaz.
Gönül kârda gezer demiş büyükler.
Sayın Poyraz’a dikkat ediyorum, ilk günkü heyecanından, performansından bir şey kaybetmemiş. Yine yerinde durmuyor, yine mahalle gezilerini sürdürüyor, yine açılışlara koşuyor, yine daha önce yatırım planına aldıkları projeleri devreye sokmak için mesai mefhumu tanımıyor, yine halkın arasında, yine partide…
*
Allah var, başta bendeniz olmak üzere, kamuoyu, aday gösterilmeyince, küseceğini, kırılacağını, gönül ve tavır koyacağını sanıyordu.
Hepimiz yanıldık. Daha büyük bir aşkla, şevkle görevini yapıyor, sürdürüyor, koşturuyor.
Buna sorumluluğun getirdiği görev ve hizmet aşkı deyin, anlayışını ekleyin!
Şehr-ül emin olmak kolay değil. Bir bedeli, bir sorumluluğu var. Vebali de olunca işin içinde, Poyraz’a hak vermemek elde değil.
Başkan inançlı insan. Hataları yok mu, olmadı mı, olabilir. İnsanız, hepimizin eksiklikleri, hataları, yanlışları var. Olacaktır da…
Kimse dört dörtlük değil.
İnsanın, hizmetin olduğu her yerde yanlış anlamalar, eksiklikler, hatalar tabi ki olacak.
Olmazsa düzelmez zaten.
*
Ta başından beri görev ve sorumluluk aşkına, hizmet sevdasına alkış tuttuğumuz sayın Poyraz’ın şunun şurasında 2,5 aylık zamanı kaldı.
Ondan sonra koltuğu devredecek.
Devrederken, arkasından söz söyletmemeye çalışacak.
Her şey için teşekkürler sayın Poyraz!