banner1524

Güya bırakmıştık ‘editör’ü…

Meğer ne çok da hayranı varmış. Ne çok okuyanı, takip edeni… “Hasta mısın, tehdit mi ettiler, yoruldun mu, yaşlandın mı,  heyecanını mı yitirdin!”  diye uzayıp giden sorular.

El cevap: Allah’a şükürler olsun yorulmadım, heyecanımı kaybetmedim, tehdit edecek babayiğit de daha anasından doğmadı ve en önemlisi de yaşlanmadım, bunamadım! Turp gibiyim, çalgam gibiyim, bomba gibiyim, zımba gibiyim.

Sağlık deseniz, sorun yok!

Madem istiyorsunuz, belki her gün değilse de, haftada bir kaç kez, yine burada olacağım.

Peki, madem siz istediniz, madem öyle, işte böyle…

*

Biz gerçekleri yazınca, bazılarının suratı ekşi ayran içmiş gibi buruş buruş oluyor. Ve de bilmem kimin altında buzağı arıyor.

Bulabilirse onu da!

Belediye Başkanı Mustafa Poyraz’ın eksileri olabilir. Hepimizin var, kimse dört dörtlük değil. Elinden geldiğinde hizmet ediyor, çabalıyor, koşturuyor! Ha, daha iyisi, daha fazlası olamaz mı, aksini iddia edenlerden değiliz. Çünkü insanoğlu doyumsuzdur, talepleri, ihtiyaçları bitmez, sınırsız. Her zaman daha fazlasını ister, bekler. O kentin şehr-ül emini de bu tatminsizlikleri giderebilmek için var güçleriyle çalışırlar.

İmkânları ve yetenekleri ölçüsünde…

*

Konu Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Poyraz olunca, gerisi teferruata düşüyor. Biliyorum, bu yazıyı okuyunca, bazılarının suratında istihza dolu bir gülümseme belirecek. Biraz şeytanca, çokça da sinsice.

Olabilir. Herkes meşrebine göre yorum getirsin, dert değil.

Ancak, eleştirirken, “Yahu hep kaldırım yapıyor, başka işi yok mu?” deseniz dahi, size başınızı kaldırıp, şöyle bir çevreye bakmanızı, okumanızı, araştırmanızı tavsiye edebilirim.

Çok şey göreceksiniz. Duymak istemeseniz bile…

Çokça da elinizi vicdanınıza koyun, kalbinizin sesini dinleyin,  insafı da elden bırakmayın!

Bırakmayın, çünkü sizler inançlı, belki de birkaç kez Hac’ca gitmiş, umre yapmış dini bütün kimselersiniz!

Aman ha,g özünüzü sevem, dikkat!

*

Tamam, ekibi güçlü değil. Elinin altında çalışan bazı şarlatanlar bile aleyhine çalışıyor. İsim mi, belge mi, “Ne belgesi lan, rüşvetin belgesi mi olur?” dersem, hadi işin içinden çıkın bakalım.

Bazıları sağda solda olumsuz hava estirmek için can atıyorlar.

Onu küçük düşürmek, yalnız bırakmak için neredeyse seferberlik ilan edenler, kıs kıs gülüyorlar.

Gezilerine katılmıyorlar, birliktelik görüntüsünden kaçıyorlar, yanında olmadıkları gibi, arkasından kırk tane teneke çalmak için sırada bekliyorlar.

Unutmayın, yel kayadan ne götürür, hiç.

Hikâye adamlar sizi…

*

Şunu da eklemek isterim. Kalkıp burada Başkan Poyraz’ın yaptıklarını açıklayacak,  yemek listesi gibi alt alta sıralayacak değilim. Hani, bir kompozisyon dersinde öğretmen çocuklara konu vermiş, “Atatürk neler yaptı?” Herkes sayfalar dolusu yazmış, devrimlerini, ülkeye sahip çıkışını, savaşlarını, hayat hikâyesini…

Hiçbiri de geçerli not alamazken, bir öğrencinin yazdığı kompozisyon on almış. Öğrencinin cevabı şu olmuş; “Neler yapmadı ki…”

*

Hadi çocuklar, alıkoymayayım sizi; siz yine atışa devam edin, yine onu yalnız bırakın, yine tekmeyi vurmak için kuyruğa girin, yine kuyusunu kazın, yine yanına bile yanaşmayın, yine onu kötülemeye, yine çalışmalarını baltalamaya devam edin!

Gayret sizden, Tevfik Allah’tan! Bu arada, bize düşen bir şey olursa da, baş tacı. Emrinizdeyim!

Canlarım benim. Öpüyorum sizi…


Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527