banner1524

Geçtiğimiz ay içerisinde, KSÜ Rektör Yardımcısı iken Rektör Prof.Dr. Fatih Karaarslan’ın önerisi ile görevlerinden istifa etmek zorunda kalan ve bu istifaların ardından kamuoyunda çeşitli spekülasyona maruz kalan 3 prof.tan biri olan Sinan Baş ile bir araya gelme fırsatı bulduk.

Herkes kendi penceresinden baktığında, kimse ayranım ekşi demiyor. Biz de bu istifalardan sonra köşe yazımızı siteye koyduğumuzda, meğerse sayın Sinan Baş bir açıklama göndermiş. O açıklama bize gelmediği için, yer verememiştik. Baş’tan rica ettik, göndermesini istedik. Eh, idama gidenin bile son arzusunun sorulduğu ülkede, bir de Sinan Hoca’nın görüşlerini almalıydık.

Bir polemik oluşturmaya niyeti yok. Üniversiteye zarar vermekten endişe ediyor. Sadece şahsıyla ilgili bir yıpratma çabasına alet olmak istemediğini söylüyor.

Sayın Baş’ın iddiası şu, şahsını yıpratmaya yönelik maksatlı davranışı, muhtemel  sebep ve hedefleri hususunda görüşlerini açıklama hakkını saklı tutarak, hadiseyi ve yazılanları kınamış. Saygı duyarız.

Görevden ayrılmasının “paralel yapı” ile ilintilendirilerek haberleştirilmesinin başka gerekçelere dayandığı ve başka amaçlara hizmet gayesi taşıdığı inancını belirtmiş açıklamasında. Söz savunmanın diyerek yer veriyoruz.

*

“KSÜ Rektör Yardımcılığı görevimden ayrılmamla ilgili bazı medya organlarında çıkan haberler üzerine açıklama yapma zarureti doğmuştur.

30 seneden fazladır mensubu olmakla şeref ve gurur duyduğum akademisyenlik mesleğini, son zamanlarda Üniversitelerarası Kurul Üyeliği, Rektör Yardımcılığı, Dekanlık gibi idari görevlerle sürdürmekteydim. Kahramanmaraşlı olmasam da 20 senedir Kahramanmaraş’ta olmaktan, Kahramanmaraş’a, üniversiteme ve ülkeme hizmet etmekten heyecan, mutluluk ve kıvanç duydum.

12 Eylüllerin, 28 Şubatların mağduriyetlerini bizatihi yaşamış birisi olarak, 12 yıldır artarak süren huzur, sükûn ve istikrar ortamının kıymetinin idrakiyle; hayatımın her döneminde demokrasiden, demokrasinin kural ve kurumlarıyla gelişmesinden, özgürlük alanlarının genişlemesinden, hukukun üstünlüğünün hükümferma olmasından, milli iradeye saygıdan, siyasetin kendi kuralları içinde sağlıklı işlemesinden, siyasal ve ekonomik istikrarın devamından yana oldum. Demokrasiye ve siyasi sisteme her türlü müdahalenin, vesayet yaklaşımlarının karşısında oldum. Ülkemin zenginleşmesinden, zenginliğin halka yayılmasından, imarından, güçlenmesinden, içeride ve dışarıda itibarının yükselmesinden haz duydum, vesile olanları her zaman minnet ve şükranla andım, iftihar ettim.

Devletin teamül ve geleneklerini zafiyete uğratacak her türlü faaliyeti kimden gelirse gelsin tasvip etmediğimi her fırsatta ifade ettim. Bu tutumun ve anlayışın aydın sorumluluğu ve vecibesi olduğuna inandım.

Üzerime aldığım her görevi devlete ve millete hizmetin ibadet olduğu inancıyla yürüttüm. Herkese hiçbir ayrım gözetmeksizin aynı yakınlıkta, kamu görevinin kutsallığı yaklaşımıyla davrandım. Kişisel duygu, düşünce ve kırgınlıklarımın asla yaptığım kamu görevinin adalet ve hakkaniyetini zedelemesine izin vermedim.

İleride herhangi bir mahcubiyet duymamak için görevlerimi layıkıyla yerine getirirken kamu kaynağının tüyü bitmemiş yetim hakkı olduğu şuuru ve hassasiyeti ile devlete borcumu ödeme adına ve sağlığımı bozma pahasına olağanüstü bir gayretle çalıştım.

Hiçbir zaman, ortam ve şartta özel hayatıma dair kimliğimi gizleme gereği duymadım, kimliğimin görevimdeki davranışlarımı yönlendirmesine müsaade etmedim. Bu itimadı da herkese verdiğime inanmaktayım. Kimliğimi, kişiliğimi ve demokrasi mücadelesinde hangi safta yer aldığımı şahsımı tanıyanların çok iyi algıladığı inancını taşıyorum.

İsmimi ve itibarımı zedeleyecek hiçbir davranışa, şahsi zararıma da yol açsa, tevessül ve tenezzül etmedim. Bu ifadelerimin hamasi olmadığının, üniversitem de, akademik camia da şahididir.

Görevden ayrılma gerekçem sorgulanmadan saptırılarak “paralel istifa” şeklinde medyada yer alan haber ile kastedilen imalar tümüyle asılsız ve mesnetten yoksundur. Söz konusu camia ile geçmişte herkesin olduğu kadar eğitim hizmetlerini takdir etmekten öte bir bağım ve alakam olmamıştır.

Görevden ayrıldıktan sonra bazı medya organlarında “paralel istifa” diye, sadece şahsımın bir fotoğrafı verilerek haber servis edilmesinin iyi niyetle bağdaşmadığını düşünüyorum.

Şahsımı yıpratmaya yönelik bu maksatlı davranışı, olası sebep ve hedefleri hususunda görüşlerimi açıklama hakkımı saklı tutarak, kınıyorum.

Görevden ayrılmamın “paralel yapı” ile ilintilendirilerek haberleştirilmesinin başka gerekçelere dayandığı ve başka amaçlara hizmet gayesi taşıdığı inancımı bir kez daha vurgulamak istiyorum.”

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527