banner1524

Bir kere, hemşehrimiz sayın Remzi Çayır ile takıntımız, sıkıntımız ve kavgamız yok. Önce bu meseleye açıklık getirelim de, maraza çıkmasın. Kaldı ki kişi olarak beğendiğim, takdir ettiğim bir kardeşimiz.

Sonra, mükemmel bir organizatör, fuar işletmecisi olduğunu da biliyorum.

Esasa gelecek olursam, bir önceki genel seçimde, merhum Muhsin Yazıcıoğlu anısına, vefadan ötürü, çokça da dönemin BBP İl Başkanı Bekir Kılıç’ın hatırına BBP’ye oy verdim. Bunu yazdım da…

Helali hoş olsun!                                     

*

Biliyorsunuz, 29 Eylül Pazar günü BBP’nin kongresi vardı. Önce Ilıca, sonra da Dereköy’deki güreşler nedeniyle Batıpark Salonundaki BBP kongresine gidemedim. Lakin giden arkadaşlardan ve meslektaşlarımdan edindiğim izlenimleri yazacak olursam, bayağı gerilimli, soğuk ve sönük geçmiş!

Bir ekol olduğuna inandığım sevgili Bekir Kılıç’tan koltuğu ve nöbeti devralan sigortacı kardeşimiz Alpaslan Kutsal’ın iyi niyetli olduğundan kuşkum yok. Ancak bazen iyi niyet de yetmiyor, meseleyi kurtarmıyor. Siyaset çevre işi, işin mali boyutu da varken, hitabetinden kuşku duymadığım Alpaslan Kutsal’ın bu bayrağı daha ileriye taşıyacağına dair endişelerim her geçen gün daha da güçlenmeye, artmaya başladı.

*

Kongreden birkaç gün önce… Mevcut ekiple yola gidilmeyeceğini, bir şey olmayacağını bilen, belki de hisseden Remzi Çayır, (ki Kutsal ve ekibini işbaşına getiren, il başkanı yapan kendisi idi) eski il başkanı Bekir Kılıç’ı arar, yeniden görev tevdi eder. “İstersen kongreyi iptal edebiliriz!” önerisinde bulunur.

Bu teklif hoş bir teklif değil. Şurada seçimlere tam 6 ay kalmış, vakit yok, siz tutup dere geçilirken at değiştirmeye kalkışıyorsunuz. Sonra etik de değildi. Partinin bir yönetimi vardı, bu yönetim partiyi seçimlere hazırlayacaktı.

BBP Genel Başkan Yardımcısı, hemşehrimiz, benim de çok sevip saydığım değerli dost Remzi Çayır burada hata yapmıştır, ateşle imtihana kalkışmıştır. Ateşle imtihan olmaz, insanı yakar, kavurur ve küllerini de savurur.

*

Gelin, isterseniz Pazar gününe, Batıpark Spor Salonuna bir göz atalım. Bir kere, kentin muhtelif yerlerine asılan afişlerde, genel başkan Mustafa Destici’nin geleceği yazılmamıştı. Duyuruda bu eksikti. Sadece Remzi Çayır gelecekti, o kadar… Ha, belki gelip gelmeyeceğine ilişkin tereddütler vardı, bilerek yazılmamıştı, olabilirdi.

İddia odur ki, salonun önemli bölümü boştu. Salonu bu halde gören Genel Başkan sayın Mustafa Destici, belli etse de etmese de, bozulur. Hatta Tv’nin bile boş koltukları çekmez, yakın çekim yaptığı konuşuldu Pazar ve pazartesi günleri…

Bir gerçek daha var ki, yazmak zorundayım; o gün salondaki partililerin çoğu Bekir Kılıç’ın ekibindendi.

*

Bekir Kılıç, bu partiye çok şey katmış bir siyasetçi. Şimdi elini ayağını çekse de, yüreğindeki ateşi, sevgiyi söndürmeye kimsenin gücü yetmez. Kılıç’ın ekibi olmazsa, BBP’nin ayakta durması zor. Bu kadro ile bu yönetim ile teşkilatın daha çok çalışması lazım. Yoksa işleri zor. Kutsal ve ekibini göreve getiren Remzi Çayır’dır. Bu kongreden sonra Çayır’ın moralinin bozuk olduğunu bilmeyen yok. Genel Başkan’dan fırça yemiştir belki de…

Bir itirafta bulunmak gerekirse; sayın Destici’nin genel başkan olmasında Çayır’ın payı yok mu, vaaaarrrr. Kahramanmaraş’ın 38 genel merkez delegesi varken, bu delegelerin çoğu Destici’ye  oy vermiştir. Çayır’ın hatırına… Bu kesin. Çünkü seçimi etkileyebilecek bir rakam bu 38…

Ha, bu kongreden sonra, Genel Başkan Destici’nin moralinin bozulması, canının sıkılması karşısında BBP Kahramanmaraş teşkilatının feshi gündeme gelebilir mi, bilemiyoruz.   

Neyse… Bu mesele uzadı, daha yazacağımız çokşey var da, isterseniz devamını sonraya bırakalım.

 

NOT: BBP sıkıntılı günler geçirirken, acaba MHP’de neler oluyor, ya da neler olacak, yarına…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527