Tabi kimi eleştirdiğini, kimleri kast ettiğini bilmemek mümkün değil.
Remzi Çayır’ı tanırsınız. Daha önce de yazmıştım ki dün basın toplantısında dile getirdi, ”Mehmet abi, benim için yazdığın yazı özeldi, güzeldi. Saklıyorum” demiş, bizi de onure etmişti. Teşekkürler dost insan!
Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı, kendi ifadesiyle potansiyel aday adayı bu hemşehrimiz, hem eserini takdim etti bizlere, keyfine, dinlemeye doyum olmayan hitabı ile gönüllere hem su serpti, hem de öyle siyasi mesajlar verdi ki, altına imza atmamak imkânsızdı.
*
Lideri, helikopter kazasına kurban giden büyük ve aziz insan merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatından kesitlerin aktardığı son eserini tabi ki okuyacağım.
Ancak O’nun şiir tadındaki söylemi, ifadeleri, eleştirileri kadar, basının sorularına verdiği tatlı kıvamındaki cevapları, doğrusu güne damgasını vuran özel açıklamaları Çayır’da açan kardelen çiçekleri gibiydi.
O’nu dinlemek büyük bir keyif. Kelimeler, takiben cümleler dilinde daha da güzelleşiyor, insanların yüreğine nakış nakış işlenirken, verdiği anlam yüklü mesajlar da insanı düşünmeye davet ediyor aynı zamanda.
Boş birisi değil. Davası uğruna, ülküsü adına tutuklanmış, cezaevlerinde yatmış, hatıralarını, yaşadıklarını eserlerine yansıtmış, iktidarı eleştirirken bile siyasi edepten, etik üsluptan geri durmamış edep timsali bir kardeşimizdir Remzi Çayır.
*
Partisine hayatım boyunca ilk kez oy verdim. 7 Haziran genel seçimlerinde tavrım, tutumum ne olur, şimdiden kestiremem, söz veremem. Ama sağlam kişiliği için, adamlığı için, beyefendiliği için kalıbımı basarım, kefil de olurum.
Oy verip vermemek önemli değil. O benim uhdemde, oy benim, kendi tasarrufumda olan bir vicdani sorumluluk. Biz O’na gönlümüzü verdik, en önemlisi o değil mi?
Fakat, lakin, mamafih, esasında, binaenaleyh, velhasılı kelam, amma velakin, aslına bakılırsa, doğrusunu söylemek gerekirse, aslında, sözün kısası…
Sayın Çayır’ı seviyorum ve bendeki yerinin özellikli olduğunu, ayrı olduğunu bir kere daha belirtmek istiyorum.