Nüfus arttıkça, şehir büyüdükçe insanların yaşam standardı, kalitesi de artınca, bazı ürünler sektör haline geldi. Dondurma da bunların başında gelirdi. Dondurmayı pasta ve tatlı çeşitleri beslerken, bu sektöre emek ve gönül verenler işi fabrikasyona döktüler. Çünkü yetiştirmek zordu. Nüfus artıyor, içerde ve dışarıda talep büyüyordu.
Oğlu Sıddık İnalbars, önce 15 Temmuz darbe kalkışmasını kınadı, şehitlerimize rahmet diledi, “İnsanlar ve işadamı istikrar istiyor, huzur istiyor. Huzur ve istikrar olursa istihdam olur.” dedi ve EDO, FEDO ve Ferah Pastanesi adı altında kalitesini ve ününü kent içine yayarken, şehir dışını ve yurtdışını ihmal etmedi, unutmadı. Zamanla da sektörde çeşitlilik anlayışı ile birlikte, bu işi yapan firma ve markalar çoğalınca, Kahramanmaraş ‘dondurmanın başkenti’ ünvanını aldı haklı olarak. Bugün sonu …..DO ile biten bir sürü firma türedi.
İsterseniz İnalbars ailesinin, EDO ve FEDO’nun serüvenini Ferah yönetim kurulu başkanı Sıddık İnalbars’tan dinleyelim; “Geçenlerde, yereldeki marka ve firmaları korumak ve sahiplenmek konulu yazınızı okudum. Bir atılım içinde olmadığımızı yazmışsın. Eyvallah. Ancak şunu belirtebilirim, biz EDO veya Ferah olarak hiçbir zaman 2. ligde mücadele vermedik, hep süper ligde koşturduk. Belki koşmuyoruz ama ayaktayız. Emin adımlarla yürüyoruz. Evet, bir iki sene bir duraklama dönemimiz oldu ancak kalitemizi, ürün zenginliğimizi ve ihracatımızı düşürmedik. Şehir merkezinde belki fazla açılamadık, yayılamadık ama Türkiye sınırları içinde yaygın bir şube ağımız var. Yakında buna yenileri de eklenecek!” dedi.
FERAH’TAN BEKLENEN; YATIRIM…
Tabi ki tüm işletmelerin hedefi yatırım, istihdam ve ekonomiye katkı sağlamak. İnalbars da bu düşüncede; “3-4 yıllık bir duraklama dönemine girdik. Yeni kuşakların devreye girmesiyle, aradaki açığı, farkı kapatacağız. Bizler alaylı olarak bu işin içindeyiz. Şimdiki kuşak hem mektepli, hem alaylı olarak işin başında olacak. Bu nedenle, hem kendi oğlum, hem abimin kızı ve oğlu, 4. kuşak olarak bu sektörü büyütecekler, modernize edecekler. Aslında duraklamadık, 6 bin metrekarelik kapalı bir alanda, günlük 20 ton dondurma üretimi ile sahadayız, piyasadayız. Arabistan ve Katar, Dubai ve Yemen başta olmak üzere Ortadoğu ülkelerine dondurma ihracatımız devam ediyor. Irak ile ilgili projelerimiz var. Her ne kadar kendi içindeki tatsızlık ve huzursuzluklar yaşasa da, gelecekte Irak piyasası iyi olacak.”
BAKLAVA İHRACI, DONDURMA VE AVRUPA BİRLİĞİ KRİTERLERİ
Hamur tatlılarının başında gelir baklava. Devam ediyor İnalbars; “Köln’de depomuz var. Buradan Almanya içine, Fransa’ya, yani Türklerin yoğun olduğu ülkelere ihracatımız sürüyor. Sadece hamur tatlıları değil, donmuş poğaçalar, yaş pasta gibi çeşitler de ihracat kalemi içinde. Dondurma gönderemiyoruz, çünkü AB’nin dondurma ile ilgili bazı kriterleri var. Bunların yerine getirilmesi lazım ki, bununla ilgili altyapı çalışmalarımız da devam ediyor. Kriter de şu, dondurmanın ana maddesi olan sütü hangi hayvandan alıyorsak, o hayvanın bir yıllık sağlık belgesinin alınması gerekiyor. Bu, onlar için çok önemli bir kriter. Devletin açtığı meralarla ilgili projelerimiz var. Oluşturacağımız kendi meramızla, kendi çiftliğimizde, veterinerlerimiz eşliğinde yetiştireceğimiz hayvanlarla ilgili kriterleri yerine getirmek ve Avrupa’ya dondurma ihracatında bulunmak.
Maraş dondurması derken önemli bir haber; ki basına da yansıdı; 2003 yılında dondurma bir firma tarafından tescil edilmişti. O zaman, bir firma tarafından tescil edilmesinin yanlış olduğunu söyledik. Nihayetinde davalık olduk. Dondurma kimsenin tekelinde değil. Bu tescil ‘Maraş dondurması’ olarak tescil edilmeli, amaç Maraş dondurmasının marka değerini yükseltmek olmalıydı. Tescil için TSO’ya başvuruldu, ki yaklaşık 1,5 yıl oldu, ama şu anda askıda. Şayet dondurmaların üzerine Maraş dondurması yazılacaksa, üzerine keçi sütü, sahlep de yazılmalı. Onun dışındaki ürünlere ‘Maraş dondurması’ yazdırmayacağız. Yazdırmak isteyen olursa da, bir bedel karşılığı olmalı. Toplanan bu bedeller ile TSO bir keçi çiftliği kurup, hedef de hakiki Maraş Dondurması üretmek isteyenlere sağlıklı sütle ihracatı sağlamak ve artırmak olmalı. İç piyasaya mal satıyoruz ama hedef ihracat olmalı. Maraş dondurmasının katma değer ürünü olmasını istiyoruz. Her dondurma, dondurma olmamalı, değil de zaten. ”
İnalbars, bu açıklamaları ardından KAFEDO markası ile yurtiçinde, bazı illerde (Elazığ, Iğdır, Adıyaman, İstanbul, Hatay) Azerbaycan Bakü’de yeni şubelerinin açılacağı müjdesini verdi, sektörde yetişmiş elamana bulmakta zorlandıklarını, sık elaman değiştiğini, bu nedenle de dışarıdan gelen elamanla sağlıklı büyümenin mümkün olamayacağını ifade etti.
FERAH OLACAKSA SÜPER LİGDE OLMALI
“Maraş’ın marka ve değerlerine sahip çıkmak” konulu köşe yazımıza da atıfta bulundu İnalbars, ikinci ligde oldukları iddiasını kabul etmedi, “süper ligde olsak da hep lider olmak en büyük arzumuzdur” diye konuştu.
“Hiçbir zaman alt, ucuz ürün ile dondurma üretmek niyetinde, düşüncesinde olan firma değiliz. Çünkü biz markayız ve bizim yerimiz süper ligdir” diyerek sözlerine nokta koydu.
NOT: Sayın İnalbars’ın Ticaret ve Sanayi Odası seçimi ile Tomsuklu Organize Sanayi Bölgesine ilişkin düşünceleri bir sonraki sayıda olacak.