Depremden sonra ticaret erbaplarından duyduğum en üzücü cümle, biraz sitem, biraz kahır, zaman zaman da isyana dönüşen cümle şu olmuştu; ‘Deprem sonrası şehrin yeniden ihya ve inşası için sahada olan TOKİ, EPP ve EMLAKKONUT yanında, yerinde dönüşüm için kolları sıvayan müteahhitler, yereldeki esnaftan niye alış-veriş etmezler?’

Cevabını vermekte zorlanacağım bir soru.

Ki muhatabı da ben değilim. Kaldı ki sadece inşaat sektörünün altyapısını oluşturan sektörler can çekişirken, mal satamaz, kiralarını ödeyemez hale gelmişken, çalışan sayısını azaltıp küçülmeye giderken, onları canlandırmak kimin görevi?

*

Bir de şu ruhsat meselesi var ki, çok önemli. Kırsalda ve kent içinde iş alan müteahhitler, ruhsatların alımında yaşanan sıkıntıyı dile getirirken, hak sahiplerinin kış gelmeden evlerine (köy evleri) dönebilmeleri adına bir an önce ruhsatlarını alıp inşaata başlamaları gerekirken, imza sürecinin uzamaması hayati öneme taşıyor.

Bereket versin duyarlı bir mülki amirimiz var, Valimiz sayın Mükerrem Ünlüer, gecikmelere müdahil oluyor, yerinde dönüşümlerin havalar soğumadan bitirilerek vatandaşların evlerine taşınmalarına yardımcı oluyor.

Ki geçen hafta bir müteahhit arkadaşın bu meseleye dair sıkıntısını iletmiştim. Aradan geçen 1 saat sonra aradığında, ruhsat için imzaların tamamlandığını söylemişti.

Teşekkürler sayın Valim.

Trabzon Bulvarında hummalı çalışma sürüyor. Bulvar üzerindeki çarşılar da kaldırılıyor, ki işyeri sahiplerine tebligat da yapıldı, fakat deprem öncesi bu Bulvar üzerinde işyeri ve konutu olanların haklarının korunması konusunda hakkaniyet, adalet ve titizlik gerekmektedir.

Herkesi kendi yerinde değerlendirip, bu meselede herkes ellerini çabuk tutmalı, zaten yok denecek kadar sıfıra inen işyerleri sayısı çoğaltılmalı, hayat canlanmalı, esnaf ayağa kalkmalı, hizmet sektörleri kendi yerlerine kavuşturulup, bu meselede adalet, hak ve hukuk gözetilmelidir.

*

İmar…

Her yerde, her yerel yönetimlerde şaibelere, yolsuzluklara kapı aralayan, birçok belediye başkanının ve imar müdürünün başını, canını yakan mesele. Fakat şimdi durum farklı. Depremden çıktık, acılarımız taze, yüreğimiz mutfak kadar yangın yeri, şehrin acilen yeni imar alanlarına ihtiyacı var.

Bilindiği üzere, 6 Şubat depreminde en büyük yarayı alan ilçemiz Dulkadiroğlu. Halen yıkımı bekleyen binlerce konut var. Her taraf enkaz yığını. Önümüz kış. Konteynerlerdeki yaşamı da bitirme derdinde AFAD, yaşam ve barınma ciddi sorun olarak önceliğimiz olmaya devam edecek.

Şehrin geleceği, rehabilitesi, daha güvenli bölgelerde yaşamını sürdürmesi için acilen Dukadiroğlu Belediyesince Doğukent’ten başlayıp Dereköy, Ayaklıcaoluk, Ağyar, Gafarlı ve Yusufhacılı üst tarafındaki TOKİ’lere kadar uzanan alanda imar çalışması başlatılmalıdır.

Dulkadiroğlu Belediyesinin böyle bir çalışması var mı, yoksa ne zaman başlatmayı düşünüyor?

Epey oldu, Dulkadiroğlu Belediye Başkanımız sevgili Mehmet Akpınar,  düzenlediği basın toplantısında, gazeteci arkadaşlarımız 6 Şubat depremden sonra artan kaçak yapılaşma ve düzensiz yerleşim meselesini sormuştu.

Başkan Akpınar olanların-bitenlerin farkında. Çok samimi ve çok iyi niyetli. Dürüstlüğüne kimsenin laf söylemesi mümkün değil. Önleneceğine dair söz veriyor, gerekli tedbirlerin alındığına dair güven veriyor.

*

Ve… Yine imar diyoruz. Yukarıda ismini verdiğim mahallelerde yapılacak imar düzenlemesi, kaçak ve düzensiz yerleşimin önüne geçecek. Bölgenin 100 yıllık imar ihtiyacını göz önüne alınarak yapıldığında, usulsüzlükler ve yolsuzluklar önlenmiş olacak.

Yüksek katlı olmayıp, insanların toprakla, doğa ile iç-içe olacağı bir şehirleşme göz önüne alınmalı, ayrıca yeni açılacak olan imar yerlerinde belediyeye kazandırılacak arsalar da, uygun fiyatlı daireler üretilerek konut ihtiyacı da ciddi oranda karşılanmış olacak!

*

Bir kere edaha yeniden ruhsat meselesi... İkinci plana itilemez, ötelenemez, ihmale gelemez. Deprem bölgelerinde bu mesele üzerine çok haberler ve yazılar yazıldı.

Valilik ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Belediyeler

Yeni başlanacak inşaatlar için ruhsatlar geciktirilmeden verilmeli, inşaatlar bir an önce başlanıp, kar kış gelmeden hak sahipleri evlerine yerleşmeli, hayat devam etmelidir.

Bunun için yeterli elaman yoksa, hizmetlerin aksamaması adına dışarıdan hizmet alınmalı, öte yandan ruhsat işlemlerinin daha hızlı tamamlanması için belediyeler bünyesinde birer ‘yerinde dönüşüm ofisi’ açılmalıdır.

Vakit geçirilmeden!

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol