banner1524

Evet, ey kamuoyu, sana sesleniyorum. Beni başkalarına öyle süslü, soslu anlatmana gerek yok. bu şehir kimin, kimlerin ne olduğunu çok iyi bilir.

O açıdan, senin sağda solda biri, birileri için attığın iftiraların, attığın palavraların bini bir para olsa da, biz kırk kişi olduğumuz için birbirimizin içini, yüreğini, ciğerini biliriz.

Haber yapıyoruz,  röportaja gidiyoruz, bir yerde otururken, sohbet ederken, tartışırken, soruyorlar, “Kimden yanasın, safını belirledin mi?”

Safımı tabi ki belirledim, ama saf değilim.

Keriz hiç!

Biz domatesten, patlıcandan, velhasılı tüm sebze-meyvelerden anlamasak da, hal’den anlarız sevgili dostum, merak etme sen! Haa, hıyarı unuttum, bak!

Elmaya yeri geldiğinde alma demesini de evvel Allah!

Pamuk yetiştirmedim, pamuk ağası değilim.

Çeltik yetiştirmedim ki çeltik ağası desinler.

Hıyar yetiştirmedim, hayır ağası değilim, ama baktığım zaman anlarım hıyardan.

GDO’lu mu, hormonlu mu, bilirim…

*

Demokrasiye inanırım, insan haklarına önem veririm, hakkı-hukuku gözetmeyi severim, yaz’ı bahar’la süslemenin güzelliğine katılırım.

Kürecik’teki  füze kalkanı gibidir yüreğim.

Yeri gelir, dostun fırlattığı bir ok bile derinden parçalar yüreğimi.

Hani, Pir Sultan Abdal diyor ya,

Dostun bir çift sözü üşüttü beni,

Yüce dağ başında buymuşa döndüm…

Benimki o hesap…

*

Namaza duruyorsun, duracaksın, saf seçme şansın yok. Nere müsaitse, orada kalacaksın, görevi orada ifa edeceksin. Ön safta durayım da, patron görsün, il başkanı aferin çeksin, valim helal olsun, desin.

Sen sen ol, safa dur, ama saf olma!

*

Sonra,  yazarken, konuşurken, öyle süslü, soslu anlatma seni bana.

Senin kim olduğunu biliyorum!

Dedim ya yukarıda,  kırk kişiyiz biz…

Başkası yok, ötesi de!

Durduğun yeri bil, ne konuştuğuna dikkat et, safını bil, ama saf olma!

Olursan, bir baltaya sap olamazsın.

Ya safı seçeceksin, ya sapı…

Başka bir arzunuz!

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527