Bir zamanlar kraldı, imparatordu, padişahtı. Eeee, 600 yıl hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu battı, gitti. Nice padişahlar hüküm sürdü bu topraklarda, ama kimseye kalmadı.
Bu âlem ne padişahlar, ne sultanlar, ne imparatorlar gördü. Kimisi savaşçılığı ile kimisi kadınlara olan düşkünlüğü ile kimisi de alkolik yanı ile tarih sayfalarında yerlerini alırken, bir zamanlar bu ülkede bankalar da vardı.
Vatandaşın yaşamını kolaylaştıran bankalar…
Ticaretin ve günlük yaşamın olmazsa olmazı bankalar.
Faizli para da verseler, kredi de açsalar, para transferinde kolaylık da sağlasalar, neticede cücükcülüğün kralını yapıyorlar da, bunlar yasal cücükcü.
Modern ve günümüzdeki adıyla faizci yani.
*
Bunun yanında nice yeşil sermeye diye adlandırılan sahtekâr markalar, firmalar vardı. Vatandaşı bırakın, kendi çalışanlarını bile dolandırdılar, haklarını yediler, hak ve hukuk diye yola çıkıp, haksızlığın en alasını yaptılar.
Utandan dini, imanı, Allah’ı, yüce Peygamberimizi ve kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’i dillerine pelesenk edip, söylemlerinde malzeme olarak kullandılar.
Utanmadan, sıkılmadan…
Milletin inançları ile dini duyguları ile alay ettiler. Dini duyguları, inançları sömürdüler. Sömürdükçe de şiştiler, kaplarına sığmaz oldular, birkaç kuruş birikimi olan emeklileri, memurları, işçileri sömürdükçe, başka yatırımlara giriştiler. Orada da vatandaşı soyup soğana çevirdiler. Sonra da kim bilir nerelere kaçtılar.
Allah yedirmez inşallah da, boğazlarında kalır. Rabbim öbür dünyada bunların hesabını soracaktır, çünkü onun da bir hesabı var.
*
Bankalarla işi olanlar bilir, bir zamanlar İhlas Finans vardı. Battı, gitti… Nereye gitti, bıraktık kendilerinin nereye gittiğini de, geride binlerce mağdur vatandaş kitlesi bıraktılar.
Ve onların beddualarını arkalarına alarak…
Yetimlerin, öksüzlerin, emekli maaşına iki kuruş eklensin diye inandıkları, güvendikleri bankalar batarken, İhlas Finans da kayıplara karıştı.
Şimdi neredeler, ne yiyor, ne içiyorlar bilemem de, vatandaş kendilerine beddua etmekten yoruldu, bitkin düştü.
“Burunlarından gelsin, çocuklarında görsünler. Haram zehir olsun!” diyenlerin sayısı o kadar çok ki, hatta daha fazlasını söyleyenler var ada, yazarsam başım derde girer, mahkemelerde sürünmek istemiyorum bu yaştan sonra.
*
Kul hakkı dediler, kulun hakkını yediler.
Boğazlarında kalır inşallah! Kursaklarına zehir damlasın!
Onlarca, yüzlerce, binlerce insanları mağdur ettiler, kimileri intihar etti, kimilerinin yuvası yıkıldı bunların yüzüne. Kimileri ve çoğu da per-perişan oldu.
Vatandaşın deyimi ve bedduası ile “Allah’larından bulsunlar!”