banner1524
 65. hükümetin başındaki insan, beyefendi kişilik, güler yüzlü Başbakan sayın Binali Yıldırım'a vatandaş çabuk ısındı, adeta kanı kaynadı.

Sempatik, cana yakın ve munis...

Gülümsüyor, esprili... Geçenlerde Başbakanlık konutundan çıkarken, kapıda Ankara'lı gazetecilerin kendisini beklediğini görünce duraksayıp, bakmış ve onlarla ilgilenmiş. Gazetecilere; "Hakikaten sizin için üzülüyorum. Böyle erken saatlerde aç-susuz burada durmanız beni üzüyor. Bu kadar erken saatte gelmenize gerek yok. Siz çağırın, ben geleyim!" demiş.

Tabi bu sözler Ankara'lı gazetecilerin hoşuna gitmiş. "Helal olsun, mütevazı adam!" demişler.

Bu doğru bir tespit. 

*

Tabi gazetecilere verdiği değeri ortaya koyması bakımından hoş bir sohbet geçmiş aralarında. Her ne kadar ben Kahramanmaraş'ta isem de, acaba çağırsam gelir mi sayın Binali Yıldırım?

Acaba denesem mi diyorum? Bir defa denemekten birşey çıkmayacağına göre, cesaretimi kırıp, özgüvenimi yükleyip telefon mu etsem, mesaj mı çeksem, mektup mu yazsam, bilemiyorum...

Ya gelmez ise, ya madara olursam, "Get lan, sen kimsin ki beni ayağına çağırıyorsun?" derse, ne halt ederim, onu düşünüyorum!

Bana bir üst akıl, lütfen!

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527