Secdeye rüşvetle varılır mı?

04 Şubat 2014, 08:51

772 kez okundu.

Bu yazıyı okuyanlar da benim Bağdat Müftüsü olduğuma hükmedecekler ki, benim öyle bir niyetim, yeteneğim ve alışkanlığım yok!

Bu meselede kimseye akıl verecek de değilim.

Haddimi bilirim evvel Allah!

Ben de bazen zırvalıyorum, saçmalıyorum ha. Hiç böyle bir soru olur mu, ibadete rüşvet bulaşır mı? Akıl yoksa başta, ne işin var Maraş’ta…

Bu zamanda, bu devirde, herkes birbirini takip ediyor, herkes birbirini gözetliyor. Sanki ‘biri bizi gözetliyor’ oyunu sahneleniyor her gün. Hayatımıza olduğu gibi devam ederken, hissetmediğimiz gözler, kulaklar bizi takip ediyor da, farkında değiliz. Kanunlara göre suçlu olanların takılacağı varsayılan bir ağ bu. Teknik takip dediğimiz ağ cinsi işte.

Böyle bir ağa, bir bürokrat takılmış, umre ziyaretini haram parayla yaparken avlanmış. Haberler böyle.

İsim vermemişler.

Hatta partiden istifa eden bir bakanın dahi adı geçiyor.

İnançlı kimseler açısından kutsal topraklara gitmek, hele İslam’ın şartından olan Hac vazifesini yapmak, olağanüstü bir ruh temizliğidir. Hesap vereceğin bir başka dünya olduğunu bilmek, bunu hissetmek, kişinin kendine ait koruma duvarını güçlendirir. Ki o koruma duvarı harama göz dikmemek, başkasının hakkını yememek, ahlaklı olmak gibi özelliklerimizi korur.

Maneviyatımızı da yüksek tutar üstelik.

Sevgili okurlar…

Direneme, güçlüklerle mücadele azminizi güçlendirirken, dışarıdan gelecek günahkârlığa davete sinyallerini etkisiz kılar. Bu bakımdan, bizler, inanmış insanlar, inanan insandan toplumun korkmaması, tam tersi ona sempati duymasının temel nedeni budur.

Lakin, bazı şarlatanlar, Allah’tan korkmayanlar ve kuldan utanmayanlar, dini vecibeleri, inançları siyasete ve ranta alet etmiyorlar mı, insanı çileden çıkartan da onlar oluyor zaten.

İnanan insan hakkaniyet sahibidir, iyi niyetlidir, yalandan ve haramdan uzak duran kişidir.

Kişidir de…

İnançları silah gibi, kalkan gibi kullanarak, kişisel çıkara tahvil edenler yok mu, Allah onların müstehakını ve belasını versin!