Her gün kulağımıza çeşitli isimler takılıyor. Ancak kimse çıkıp da cesaretle, delikanlıca, yiğitçe, ben falan yere, şuraya buraya adayım demiyor, diyemiyor. Artık kimden çekiniyorlarsa, belki de birilerinden onay, icazet bekliyorlar.
Kendileri olma gibi kaygıları olduğundan olsa gerek, neyi bekliyorlarsa…
Suskunluk, korkaklık, cesaretsizlik, sessizlik hayra alamet mi, bilemiyorum.
Hem iktidar olacaksın, hem büyükşehirsin, iki metropol ilçeye sahipsin, 11 belediyeden 10’una sahip olacaksın, kendini bekleme odasına alacaksın!
Olacak şey değil.
*
Buna rağmen, her şeye maydanoz olan muhalefetin sesi soluğu çıkmıyor, dillerini yutmuşlar derken, CHP’den, Pazarcık’tan yükselen Kamil Dalkara sesi, rekabete biraz renk kattı.
CHP’den bir isim daha, bugün yarın yine Pazarcık’tan adaylığını açıklayacak, temkinli olun, hazır olun!
Kim olduğunu az çok tahmin edebiliyorsanız mesele yok!
Anlaşılan o ki, en hareketli, en renkli seçim yaşayacak olan ilçemiz Pazarcık olacak. Bakalım, CHP bir dönem emanet ettiği başkanlık koltuğunu yeniden alabilecek mi? Bunu da adaylarının kamuoyundaki karşılığı ve siyasi gücü ile öğrenebilmek mümkün olacak
*
MHP durgun sular gibi.
Tık yok! “Alooo, içeride kimse var mı?” diye sorsam, yankısından başka ses gelmeyebilir. Çünkü içeride kimse yok gibi.
Kahramanmaraş il teşkilatı bu konuda sussun, sessiz. Hele MHP Onikişubat İlçe Başkanı sevgili Mehmet Şeker’i gören, duyan var mı, merak ediyorum. Hiç ortalıkta görünmüyor. Soyadı gibi şeker olan sevgili Mehmet Şeker, madem mahalli seçim var, madem partisi de ittifak ya da değil, sahada olduğunu, hazır olduğunu gösterecek, tek milletvekili var, yanında yer alır almaz, il teşkilatı ile hareket eder etmez, kendi tercihi de, varlığını hissettirmek zorundadır.
Bize göre il başkanı sayın Ertuğrul Doğan çıkıp, iddialara, gündeme ilişkin açıklama yapmalı, mahalli seçim için düşüncelerini paylaşmalı, vatandaş da MHP’de nelere oluyor, olmuyor bilmeli.
Haydi başkan, bekliyoruz seni.
*
Mahalli seçimler genel seçimlere benzemiyor çünkü. Vatandaş bu kez siyasi partilerin adaylarını terazinin kefesine koyacak, kimin yüreği kaç okka, kimin projesi var, kimin ileriye dönük hedefleri çok, ona itibar edecek.
Partiden çok, adayım diyenlerin kimliği öne çıkacak. Lakin bu sessizlik, bu suskunluk hayra alamet mi, vallahi çıkartamadım!
Partilerin, aday adaylarının bir bildiği vardır mutlaka!
Sayın Şirin’in dediği gibi, halkın ‘peh!’ diyeceği adaylar çıkmaz ise sahaya, vay halimize, vay ki vay!