Geçenlerde de yazdım, hayır işlemek, insanların duasını almak, hayırseverlilikle yarışmak, herkese nasip olmuyor.
Her şeyin, aşkın bile bir vakti varken, iyilikler, hayır-hasenadın da zamanı olduğundan olsa gerek, bu meselede öne çıkan işadamlarımız var, ki burada siyasetin ve iş dünyasının düzgün ismi Mehmet Sabancı’dan söz etmeden geçemeyeceğim.
19 Haziran 2010 tarihlinde, Şemdinli – Gediktepe’de, hain terör örgütünün silahlı saldırısı sonucu şehit düşen uzman çavuş Elhas Esendere’nin mağdur duruma düşen annesi Emiş Esendere’nin imdadına hayırsever işadamları yetişti, toplanan para ile yapılan ev teslim edildi.
Sabancı büroma geldiğinde, örnek teşkil etmesi ve topluma mesaj vermek anlamında haber olup olmayacağını söyledi.
Program yaptık ve nitekim gazeteci arkadaşlarımla şehit annesinin evine gittik.
Olayı özetleyelim önce…
*
Evin yapılış öyküsü hakkında basın mensuplarına bilgi veren ve bu evin teslimine kadar olan safhada başrol oynayan hayırsever işadamı Mehmet Sabancı, evin yapımına katkı sağlayan işadamlarının isminin verilmesini doğru bulmazken, ev için arsayı ücretsiz vermeyen belediyeye sitem etmekten geri kalmadı, oysa daha önce söz verdiği halde sonradan bu sözünden caydığını, 10 bin liraya ihaleye girerek aldıkları arsanın da ücra bir köşede olduğunu içine sindiremediğini söyledi.
Biraz sitem doluydu, kahırlıydı.
*
Hikâyeye devam edelim isterseniz;
Şehidimizden sonra eski valimiz Niyazi Tanılır Sabancı’nın ziyaretine gelir. Sabancı da meseleyi açar ve edilmesi gerektiğini hatırlatır. Sağ olsun Tanılır da yardımcı olmak istediğini söyler ve bir hazine arazisi araştırması içine girer.
Devamını Sabancı’dan dinleyelim; “Sayın Tanılır, arsayı hazineden alabileceğimizi ancak evin yapımı için 40 bin liraya ihtiyaç olabileceğini, bu rakamı da benim temin etmemi istedi. Kabul ettik. Tam bu sırada Tanılır’ın tayini çıktı, mesele askıya alındı. Ancak valimiz o zaman Belediye Başkanı Mustafa Poyraz’ı arayarak durumu izah etti ve başkan Poyraz da bir arsa sözünü verdi. Belediyeden sözü aldıktan sonra biz 40 bin lirayı meslek gurubumuzdan topladık. Ancak burada o hayırsever insanların ismini vermek doğru olmaz. Ama sonra ne olduysa oldu, bize ücretsiz-karşılıksız arsa verilemeyeceğini söylediler ve arsa satışa çıktığında, ihale ile alabileceğimizi tekrarladılar. Böylece belediyeden beklentimiz suya düşmüş oldu” dedi.
*
Devamını biz getirelim, neticede arsa satışa çıktı, ihaleye girilir ve söz konusu bu ev için arsa 10 bin liraya alınır. Ama olanları, yaşananları Sabancı bugün dahi içine sindirebilmiş değil. Sonra inşaat başlar. Para hazırdı ama, inşaat süreci bayağı maceralı geçer. Nihayetinde 4 ay önce ev biter ve şehit anne Esme Esendere’ye teslim edilir. Sabancı burada diğer hayırsever işadamlarının isimlerini vermekten imtina eder. Gizliliği korur ve onlara teşekkür eder.
*
Evin yapılarak kendisine teslim edilmesinden duyduğu anlatacak kelime bulamayan 1 kız, 4 erkek çocuk ve şehit annesi Emiş Esendere ise, “Oğlum şehit düşünce, mağdur duruma düştüm. Kaldığım ev, ev değildi. Valiliğe başvurdum ve mağduriyetimi dile getirdim. Sağ olsun giden vali yardımcı olacağını söylemişti. Oldu da… Başta Mehmet Sabancı olmak üzere, katkısı olan tanımadığım, yüzünü dahi görmediğim işadamlarına, herkese teşekkür ediyorum. Mutluyum!” der ve mağdur bir erkek çocuğunun maaşı ile geçindiğini söyler.
Birkaç yıl önce de eşinden ayrılan şehit annesi Esendere’nin evinde bir de özürlü oğlu var.
Ne diyelim, işadamlarımızdan Allah razı ve Emiş Esendere’nin Allah yardımcısı olsun!
NOT: Editör bir hafta yok. Trakya seferine çıktı. Buna bir mini tatil de diyebilirsiniz. Ama yazılar devam edecek. Bilginiz olsun!