Selamünaleyküm, günaydın, hayırlı sabahlar, iyi günler!

28 Eylül 2021, 10:26

227 kez okundu.

Güne uyandığımızda, yürürken, işe giderken, eşe dosta rastladığımızda, güzel dilek ve temennilerimizden bazıları bunlar.

Selam Allah’ın selamı. Allah rast getire, günün bereketli ola, işlerin rast gele!

Günaydın, günün aydın olsun.

Sabah-ı şerifler hayırlı olsun! Rabbim yormasın, hayırlı ve bereketli günlerin olsun, aydınlık günlerimiz olsun!

Günleriniz iyi olsun, işleriniz, sağlığınız da iyi olsun!

Eeeee…

Ee’si ne?

Günlük yaşamda, zaman zaman, yer, kişi ve ortam gözetmeksizin, selamünaleyküm dediğimiz, günaydın dediğimiz, hayırlı sabahlar dediğimiz olmuyor değil.

Anlık hareketle, duyguyla, istemle ağzımızdan hangisi çıkarsa artık!

Hepsine eyvallah!

Ammavelakin… Bütün derdimiz bitti, tasalarımız sona erdi, ekonomiyi düzelttik, işsizliği hallettik, mutfaktaki yangını söndürdük, piyasaları rahatlattık, biri tek ‘günaydın’ deyip dememek kalmıştı, sıra ona geldi demek.

Şimdi diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş moda. Zannedersin din adamı değil de, siyasetçi. maşallah girmediği alan yok! Here konuda, meselede ahkam kesen, ‘fetva’ veren, TRT’yi bile gölgede bırakıp aratmayan sayın Ali Erbaş, Türkoğlu ilçemizde, Arınç Kur’an kursu’ndaki taciz olayını duymazdan geldi, sessiz kaldı, çıkıp da bir fetva vermedi.

Barış Pehlivan isimli yazar haberi gün yüzüne çıkartmasaydı, Ruhullar Çelik denen sapık adamın yaptıklarından ruhumuz bile duymayacaktı.

Bir duyduk, medya patladı. Yereli, ulusal basını (Takvim, Sabah, Akit vs.) tüm yazar takımı kulaklarının üstüne yatmış gibi, kulaklarına pamuk tıkamış gibi, gözlerine bant çekmişler gibi, görmediler, duymadılar.

Bırakın yazmayı, insan okurken dahi midesi bulanıyor, kusacak gibi oluyor.

İğrenç ötesi bir durum.

TRT ve yalaka basın zaten haberi vermedi, veremezdi, görmedi, göremezdi. Vereselerdi, görselerdi, gereken yapılırdı.

Toplum ayağa kalkmış, insanlar isyanda, tepkiler çığ gibi iken, acaba bizim il müftümüz bu konuda ne diyecekti.

Sayın Erbaş’a göre, ‘günaydın’ demek cahiliye devri sözüymüş. O devirden mi geldi diye insan merak etmiyor da değil yani.

11 yaşındaki oğlan çocuğuna cinsel tacizde, istismarda bulunmak acaba hangi devrin icraatları içinde yer alıyor, bu sorunun cevabını da il müftümüz versin artık!

Günaydın sayın Ali Erbaş.

Selamünaleyküm. Allah’ın selamı üzerinize olsun!