Bunu bana Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Dr. Şeref Eroğlu söyledi.
Zaman su gibi akıp geçiyor. Büyükşehir Kurucu Belediye Başkanı Fatih Erkoç’un koltuğu Hayrettin Güngör’e bırakıp belediyeden ayrılmasının üzerinden neredeyse 5 yıl geçti, geçiyor. Göz açıp kapayıncaya kadar diyorlar ya, öyle işte.
O zamanlar Fatih Erkoç’u yere göğe sığdıramayanlar, sığınacak liman olduklarına inandıkları Hayrettin Güngör’ü alıp yüceye yığdılar, başlarına taç ettiler, kurtarıcı gözüyle baktılar.
Ne zaman ki Hayrettin Güngör bireysel taleplere kapıyı kapadı, dürüst belediyecilik yapıp kurumun delikli kuruşuna halel getirmedi, ne zaman ki her önüne gelenin oğlunu-kızını işe almadı, ne zaman ki ATM memurlarına kapıyı gösterdi, ondan kötüsü olmadı.
Bu kez madalya tersine döndü, plak tersinden çalmaya başladı, Hayrettin Güngör tukaka ilan edildi. Tüm şehir, yağmur duasına çıkar gibi, O’nun başarısız olması için el birliği içinde oldular, duaya çıktılar. Ve nihayetinde Cumhurbaşkanımızın gözünden düşürmeyi başardılar ve tahttan indirdiler.
Her zaman diyorum ya, dürüst adama, onurlu ve dik duruş sergileyen başkanlara yer yok bizim memlekette. Adamı Marmara çırası gibi yakarlar, bozuk para gibi harcayıp iki kuruşa satarlar.
*
Evet, Hayrettin Güngör’ün de devri bitti, bitiyor. Şimdi yeni kral Fırat Görgel. Şimdi bütün ilgi, şimdi bütün methiyeler Fırat Görgel üzerine. Bestelenen şarkılar, yorumlar, övgüler buram buram Görgel kokuyor iken, göreceksiniz, aynı insanoğlu, beklentileri karşılıksız çıkanlar, belediye meclisi üyesi olamayanlar, ya da bekledikleri yerden meclise giremeyenler, oğlunu-kızını-damadını-gelinini işe girdiremeyenler, bu kez oklarını Fırat Görgel’e çevirecekler.
Adamı bozuk para gibi harcamayı seven, bunu meslek haline getiren bizler, dün omuzlarda taşıdığımız, Maraş seninle gurur duyuyor dediğimiz Fırat Görgel, bir anda istenmeyen adam ilan edilecek.
Göreceksiniz, bu şehir belki çok büyük, belki de hiç esamesi okunmayacak iddia ama Hayrettin Güngör’ü çok arayacaksınız.
*
Hangi parti olursa olsun, bakıyorum, herkes bol keseden savuruyor, esip gürlüyor. Nasıl olsa yalan söyleyeni Ahırdağı’na kaldırmıyorlar.
Gümrük de yok, vergi de, at atabildiğin kadar. Vatandaş dinliyor onu, bunu, ‘küçük at da civcivler de yesin!’ diye dalgasını geçmeden yapamıyor.
Tam bir eğlence, tam bir komedi dönemi.
Planı-projesi olan da iddialı, heybesinde şehre ve insanlara verecek bir şeyi olmayanlar da iddia sahibi olduğu için, aslında vatandaş kimin ne dediğini, ne yapacağını çok iyi biliyor.
Kafasında oy vereceği parti belli…
Aday da belli…
Belli olan bir şey daha var, eski adı Belli olan otelin yıkılacağı.
*
Hadi can alıcı soruyu soralım; Fırat Görgel koltuğa oturduğunda, başarılı olabilecek mi? Olması şehrimizin menfaatine. Başarılı mutlaka olacak, buna mecbur!
Şöyle, güçlü, iradeli, başkanı aratmayacak kadar zeki, donanımlı, insanlara diyalog kurabilecek, gönüllere dokunacak, insanları dinleyecek, çözüm üretecek, başkanın yokluğunu aratmayacak, yoğunluğunu azaltacak, yükünü alacak bir genel sekreter olursa…
Ekip… Başkana yük, masraf, zahmet olmamak kaydıyla yeterli, ama şişirilmemiş bir kadro. Partiyi belediyeye taşır mı, bilemem. İleride görürüz.
Genel sekreterlik için il yönetimine girmeyen, ya da giremeyen Cihangir Bağrıaçık adı geçiyor, geçeceksin bir kalem!
Özel kalem müdürü önemli. Hayrettin Bey sık sık isim değiştirdi, biri işi öğrenmeden diğeri gelip oturdu. Yapmamalıydı. Ama oldu.
KASKİ… Sudan, kanalizasyondan anlayan, şehri bilen, birinin bu kurumun başına getirilmesi gerekiyor. Dışarıdan değil.
Fen işleri daire başkanı… Şehrimin onlarca başarılı, işi bilen, çevreyi bilen, mesleğine hakim insanı varken, dışarıdan adam getirmek neyin nesi?
Yazı uzayınca sıkılıyorsunuz, kısa kesiyorum, Aydın havası (aslında, doğrusu Aydın aba’sı) olsun!