Birkaç gündür yoğun ve yorgunum. Dün yine Suriye sınırlarında cirit atarken, önceden hazırladığım yazı ile idare edin demek zorunda kaldım.
Güneşli ama soğuk havada içinizi ısıtacak yazı vereyim size dedim. Tabi ki yine bir fıkra. Okuyun, gülümseyin, keyif alın ve hafta sonunun tadını çıkartın!
*
Alış-verişten dönen kadın, kocasını yatakta genç ve güzel bir kadınla yakalayınca, dehşete düşer. Ortalığı dağıtmaya kalkışacağı sırada kocası onu durdurur; “Bunu izah edebilirim!” der.
Der ve başlar anlatmaya; “Eve dönerken bu zavallı kızı gördüm. Çok yorulmuştu, bitkin vaziyetteydi ve onu arabama aldım. Karnı da acıkmıştı, o yüzden onu eve getirdim ve senin buzdolabında unuttuğun rostoyu pişirdim. Kızın ayakkabıları da eskiydi, senin ayakkabıların da modası geçmişti, sen de giymiyordun zaten, tuttum eski ayakkabılarını giydirdim.”
Kadın merakını gidermek için; “Eeeee, daha sonra…” der.
Adam devam eder pişkin pişkin; “Üşümüştü zavallı, o yüzden sana doğum gününde aldığım, fakat rengini beğenmediğin için hiç giymediğin süveteri, kızın pantolonu da paramparçaydı, artık senin kalçalarının sığmadığı bir pantolonun vardı, onu da verdim. Ayrıca portmantoda duran ve neredeyse rengi solan paltoyu da vermek durumunda kaldım.”
Merak zirve yapmışken, kadın “Sonra…” demiş.
Adam da, “Kızcağız bana, ‘karınızın artık kullanmadığı başka bir şey var mı, bu evde!’” diye sordu.
Adamın son cümlesi şu oldu; “Ve şimdi buradayız gördüğün gibi…”