banner1550

Adam bir süper markete girmiş, alış-veriş yapan çok güzel bir kadına yaklaşmış;

“Afedersiniz, benimle biraz konuşur musunuz? Karımı kaybettim de, onu bulmam lazım!”

Kadın sormuş, zaten anasının gözü:

“Tamam da, karınızı kaybettiyseniz, benimle konuşmanız arasında ne ilgi olabilir ki?”

Adam izah etmiş;

“Ne zaman güzel bir kadınla konuşsam, mutlaka bir yerlerden çıkar gelir”

Tam bu sırada adamın karısı yanlarında bitivermiş.

*

Sıradan bir fıkra işte.

Osmanlı vezirlerinden Rüştü Paşa, Girit’e giderken, onun rakibi durumunda olan vezir Hasan Paşa’ya;

“Girit’ten bana bir çift eşek getir gelirken” diye rica etmiş. O devirde Girit’te eşek çok, üstelik de çok meşhurmuş.

Rüştü Paşa birkaç ay sonra İstanbul’a dönmüş.

Hasan Paşa ile karşılaştıklarında, “Ah Paşa!” demiş. “Eşekleri unuttum, vallahi seni görünce aklıma geldi”

Hasan Paşa lafın altında kalır mı, hemen cevabı patlatıvermiş:

“Zararı yok Paşam, sen geldin ya, o yeter!”

*

Kendine has yaşam biçimiyle tanınan düşünür Diyojen, bir gün zenginliğinden başka bir özelliği olmayan gururlu, kibirli bir adam ile dar bir köprüde karşılaşırlar.

Köprüden geçebilmeleri için ikisinden birinin yol vermesi gerekiyor.

Zengin adam:

“Ben kenara çekilerek, bir serseriye yol vermem!” demiş ukalaca.

Kenara çekilen Diyojen kısa ve net bir cevap vermiş;

“Ben veririm..!”

Merhum Sakıp Sabancı’nın güzel bir sözü var, “Gurur ahmaklık, kibir eşekliktir!”

Tüm serserilere duyurulur!

*

Son not, ayet-i kerime olduğunu biliyorum; kibir’e kibir sadakadır.

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol