banner1524
  

Toprağın üstünde olanlar pek gerçeği yansıtmıyor. İnsanlar daima başkalarından gizledikleri ikinci yüzünü karanlıkta tutuyorlar da, yine de aklı başında iki kelam edip, doğruları, güzellikleri, anlatamıyorlar.

Anlat baba! Hiç olmazsa sen anlat!

Biz o kadar imreniyoruz ki derinlere. Gün gelecek, o da tecelli edecek. Kavuştuğumuzda çok şeyler söyleyeceğim sana. Geçen sene adam gibi zahra tutamadığımı, mahalleye muhtar olamadığımı, cumhurbaşkanlığına adaylığımı koyamadığımı, üniversite mezunu kızımın iş bulamadığını, Maraş’ta ot atmanın akla zarar verdiğini izahta zorluk çektiğimi, gazeteci-yazar kimliğimle Maraş medyasında arasatta kaldığımı, yeni çıkacak günlük-haftalık yerel gazetelerden milyarlık transfer teklifleri alamadığımı, Hizbullah vahşetini anlatmakta zorluk çektiğimi anlatsam, elime ne geçecek.

*

En iyisi sen anlat baba

Derinlerde olamadığımız için fazla derin konulara da inemiyoruz. Hoş bu derin mesellerden neyi anlayıp neyi anlamadığımı da bilmiş değilim.

Bizi bırak, bizi geç baba, sen anlat!

Anamla aranız nasıl, rahmetliyle sağlığınızda pekiyi geçinemezdiniz, ara sıra kavga da ederdiniz, unuttun mu?

Şimdi nasılsın baba, anlat biraz!

*

Bu sıra, buralarda suların tadı yok, her mahalle ayrı kalite, renk ve kokuda su içiyor. Bir başkanımız var, Allah için gayretli, iyi niyetli. Kaleden şelale gibi su akıtacak, 2 yıl sonra Maraş’a doğalgaz getirecek, yeni belediye sarayı yaptıracak.

Çete bayramında babamız geldi. Yanlış anlama, anam rahmetli senin üstüne gül koklamazdı. Bu cumbaba… Hepimizin babası. Hani seneler önce çayını-kahvesini içtiğim, röportaj yapma imkânı bulduğum Süleyman Demirel babamız…

Pala bıyıklı biri var içimizde. Televizyona çıkmak için bir milyar isteyince, hastir çekilen uzun kıllı herif. Şimdi Maraş onu konuşuyor.

*

Sarı kanarya ile bülbül dirlik düzen tutturamadı. Bülbülü kapı dışarı edip sarı kanaryayı evde bıraktık. Bülbül diye eve aldığımız meğer çirkin bir karga imiş. Geç anladık ama neyse. Biz zarardan kâr ettik baba…

Ali,  Ahmet İstanbul’dalar. Mustafa çalışıyor, kendi halinde. Komşumuzun kızı kırkından sonra bebek bekliyor, bir oğlu ha oldu, ha olacak. (anam duymasın, gözünü seveyim!) Gencay’ın maşallahı var, okulda, sportmen, akıllı. Beni soracak olursan, yılın gazeteci-yazarı seçmişler. Mal deliye kaldı deyip günlük apır-zapır yazılar yazınca, “hadi şuna bir gaz verelim, boşa gitmesin!” diye düşünmüşler herhalde. Sağ olsunlar.

Hep ben anlatıyorum, biraz da sen anlat baba!

(10.03.2000 – Kahramanmaraş’ın Sesi Gazetesi)

NOT: Devamı birkaç güne kadar… 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527