banner1507

TUSAS’a yapılan hain saldırıyı, kimden gelirse gelsin lanetliyorum, kınıyorum. Şehitlerimize rahmet, yaralılara şifa diliyorum.

Geldim bir başka meseleye…

*

Sıkı bir takipçim, yenidoğan çetesinden, skandalından, insanlık dışı operasyondan söz edince, dikkatimi çekmem gereken asıl meselenin döner sermaye çetesi olduğunu yazdı sayfasında.

Hayret ettim, dilim tutuldu neredeyse! Acımdan ölsem yemeyeceğim ölmüş tavuk dönerinden söz ediliyor zannettim.

Değil şahsım şehrinin, Türkiye’nin 81 ilinde yenidoğan çetesinden daha büyük ve daha vahim bir çetenin varlığı ürkütüyor, korkutuyor insanı. Bu da 12 Şubat bayramlarında milli giysilerle bayramı kutlayan çetelerden değil.

*

Döner sermaye çetesi…

Sıkı takipçim, yenidoğan çetesinin bu çete içinde sadece bir şube olacağını iddia ederken, araştırıldığında, üzerine üzerine gidildiğinde tüm yolsuzlukların döner sermaye çetesi ile yasal bir organizasyon içinde yapılmış ve sürdürülebilir olması, tüyler ürpertici.

Yakın zamanda ‘stent’ yolsuzluğu, çetesi uzun süre yazılı ve görsel medyada yer bulunca, ülkemde gelişen diğer siyasi, toplumsal hadiselerin sıklıkla yaşanmasıyla gölgede kalan stent yolsuzluğuna şimdi de döner sermaye çetesi eklenince, insan gayri ihtiyari sormadan yapamıyor; ‘nereye gidiyoruz!’

Hani sağlıkta çağ atlamıştık, zirveye tırmanmıştık, Avrupa bizi kıskanıyordu!

Ulan şu bizi kıskandığını söyleyen Avrupa ülkelerini bir elime geçirirsen, ben ne yapacağımı biliyorum o zibidilere.

*

Döner sermaye çetesi demek haftalardır, aylardır, senelerdir boş durmamış. Bu vurgunun, bu çirkin operasyonun, bu haksız kazancın, bu ahlaksızlığın, bu şerefsizliğin korkunç büyüklükte olduğunu demek bilmeyen yokmuş ülkemde.

Ve de şahsım şehrinde.

Ve herkes de bu malum gerçeği biliyormuş.

Peki biliniyordu da, yetkililerin eli armut mu topluyordu? Hiç mi duymadılar,  hiç mi müdahale etmediler, hiç mi umursamadılar, hiç mi yolsuzluğun üzerine üzerine gitmediler.

Bildikleri halde gitmedilerse bu neyin namusu, neyin dürüstlüğü!

*

Yenidoğan çetesini yazarken özellikle özel hastanelerin ve de devlet hastanelerinin kan tahlili, röntgen, MR vs. ya da herkese neden serum takıldığının hesabını, izahını kim yapacak acaba?

İl Sağlık Müdürü mü, hastane başhekimleri mi?

Aslında bütün mesele, devleti soymaya, vatandaşı kazıklamaya, SGK’ya yüklü fatura çıkartmaya gidiyor bütün yollar.

Kim sebepleniyor, kim nemalanıyor bu ticaretten, bu soysuzluktan, bu ahlaksızlıktan, bu vurgunlardan, kimse bilmiyor, bilenler de sesini çıkartmıyor!

En basitinden, tanı ve teşhiste bile bu durumlar yaşanırken, etkili ve yetkili olanların gıkı neden çıkmaz.

Yoksa ortaklar mı suça?

*

Yine özel hastanelere geleceğim, iki gün önce de dile getirdim, tam bir soygun yeri. Başın ağrıyor, gidiyorsun, bir vermidon verse mesele kalmayacak, serum taktırırlar, kan tahlili isterler, idrar tahlili derler, neredeyse anamın nikahını isteyecekler, faturayı şişir babam şişir.

Bebek doğuyor, sağlıklı. ‘Aman aman, çocuk hastanede kalacak, küvezde yatacak. (ya bebekte sarılık var, ya da ciğerleri su toplamış yalanını ortaya koyacaklar) Alırsanız çocuk ölür!’ tehdidi, göz korkutucu sözde uyarmasına alıştı bu millet de, normal şekilde doğum yapması gerekenler, yapacak olanlar dahi her nedense sezeryanla doğum yapıyor.

Yaptırılıyor, mecbur bırakıyorlar. Hasta sahibi ne yapsın, ‘Aman eşime, aman çocuğuma zarar gelmesin!’ diye olabilecek tüm masrafları, tüm riskleri göğüslüyor, sineye çekiyor, ama enayi yerine, aptal yerine konduğunu bilemiyor ilkin.

Fakat göz göre göre soyuluyor! Muz gibi, hıyar gibi, yumurta gibi, armut gibi.

*

Bakın yine bir sıkı takipçim bu meselede, sağlıktaki soygun düzenine karşı hangi düşünceyi paylaşmış; ‘Sayın Fiskeci, ellerinize, yüreğinize sağlık. Uyuyan yılanı uyandırdın! Belki entübe etme olmamıştır ama sağlıklı olduğu, tedaviye gerek olmadığı halde yoğun bakıma alınanlar olduğunu, devleti soyma adına ilaç, tedavi, gereksiz yoğun bakıma alınma olduğuna inanıyorum. Maraş’ta sağlıkta cani belki yok ama bayağı bir hırsız olduğunu düşünüyorum.

En büyük problemlerden birinin de yaygın olarak uygulanan sezaryen doğum olduğunu da biliyorum. 15 yıl sağlık kuruluşları … yaptım. Masanın öbür tarafındakilerin mantık ve düşüncelerini iyi kötü biliyorum.’

*

İlgili ve bilgili kimselerin, yetkili veya yetkisiz birimlerin, sorumlu veya sorumsuz amirlerin bu yazıya verecek cevapları varsa, burada yayınlarım.

Susarlarsa, iddiaları, suçlamaları, ithamları kabulleniyorlar derim. Çünkü sükût ikrardan geliyor, bilirseniz, hatırlarsanız.

Son söz; Ne diyelim, devlet ve millet düşmanlarını Allah ıslah etsin! Tabi ıslah olacak tarafları kaldıysa!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol