banner1524
 Bir kere, popületesi en yüksek, en iddialı milletvekili Sıtkı Güvenç, muhtemelen bu seçimde yok gibi. Benim de sevdiğim bir arkadaşım. Kişilikli, düzgün adam. Siyasetinde ve işinde bir sabıkası olmadı Allah’a şükür.

O bakımdan kefilim kendisine.

Ama…

Meclise gittikten sonra hastanenin hali yürekler acısı. Yıkılan eski devlet hastanesi için ne düşündü, ne söyledi?

Trabzon Bulvarı üzerindeki eski Yenişehir Hastanesi için ne diyor?

Hiç sesini çıkartmadı bunlar için.

Tıp Fakültesi elemansızlıktan kırılıyor, fakültenin üst katları bomboş.

Ses yok.

*

4 sene içinde yaptığı, kendine göre en müthiş işi, birincisi sağlık adına hiçbir şey yapmadı, ikincisi ise; başarılı bir Sağlık İl Müdürü olan Reha Hüdayioğlu’nu görevden aldırmak oldu.

İyi ki sağlık sorunlarının çözümünde birçok gayreti, desteği ve katkısı olan Mutlu Kaya vardı. Mutlu Kaya bile Güvenç’ten daha başarılıydı sağlık adına.

Sağlık adına gençliğini, enerjisini, bilgi-birikimini konuşturdu. Delikanlı gibi, hem Maraş’ın adını duyurdu, hem de sağlık çalışanlarının gözbebeği oldu.

Hatta Sağlık-Sen Kahramanmaraş Şube Başkanı Bünyamin Mutlu Demirci bile sağlıkçıların şehirde yükselen sesi oldu. Aldığı emaneti korudu, hakkını verdi en azından. 

Sayın Güvenç ne yaptı?

*

Sağlık adına yaptığı bir olumlu icraat gösterin, dişimi kırayım. Maraş’a geldiğinde de, eften püften konulara değindi, alakasız, içinde Maraş olmayan meselelere ilişkin açıklamalar yaptı, iç güvenlik yasası ile ilgili konuları gündeme getirdi de, Suriyeli’lerin sorunlarına ait başkalarının ağzı ile iki kelam etti ancak ve ancak doktor olmasına Maraş’ın yarasına merhem olamadı,  yaptığın bir şey oldu da bizim mi haberimiz olmadı.

Seni severim sayın vekilim, bilirsin. Ankara’ya gittiğimde, ilk uğradığım kapı senin kapındı. Yemeğini, ekmeğini yedim çayını içtim.

*

Ancak, edindiğim istihbarat beni yanıltmıyorsa, söylenenler doğru ise, bize haberi uçuran kuşlar sağlıklı değilse, 7 Haziran genel seçimlerinde adayların içinde yoksun! Olmanı isterim de, kriterler, kuşlar, Ankara başka türlü ses veriyor. Olmaman büyük eksiklik, (kişi olarak) ancak hizmet noktasında elle tutulur, gözle görülür bir icraatına rastlamadık sayın vekilim.

Senin adına üzüldüm tabi. Sen de üzülmüşsündür belki ama faydası yok.

Gerçekler acı da olsa, bunları yazmak zorundayım sayın Güvenç.

Neyse… Sayın Cafer Tatlıbal’ı çalıştığı hastanede ziyaret edip, çayını içtiğim gibi, seni de muayenehanende ziyaret eder, çayını içerim. Eski günleri yad eder, belki de hatıralarını yazarsın (yazacak bir şey bulabilirsen tabi)

Sıkma canını, olur böyle şeyler.

Siyasette vefa yok diyorlar ya, alış bunlara!

3 ay sonra, ya büroma beklerim, ya da muayenehanende ziyaret eder, sohbet ederiz. 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527