Bıraksan olmuyor, iman hala koymuyor, sen istemesen de okurların, samimi dostların ‘Ne oldu, sermaye mi bitti, yazacak konu mu bulamıyorsun?’ diyerek gaz verip tahrik ettiklerinden ister istemez iki kelam ediyor, bilgisayarın tuşlarına eyvallah çekiyorsunuz.
Siyaseti bugüne kadar çok farklı tarif ettiler bize.
Kimisi adam satma sanatı dedi.
Kimisi en yakınındakini peçete gibi silip çöpe atma sanatı dedi.
Kimisi de olaya, tarife gerçekçi yaklaşıp, edebi üslupla yönetim ustalığı-sanatı dedi.
Ancak siyaset bir güç meselesi. Ancak güce sığının, güç zehirlenmesi yaşayan yanlış yapar. Başkalarına asılsız, yakışıksız, mesnetsiz sözlerle saldırıp, onu imha etmeye, bitirmeye, sindirmeye, yıldırmaya çalışırsanız, bir gün sizin kapınızı öyle bir güçle çalarlar ki, şaşırır kalırsınız.
El yumruğunu yemeyen kendi yumruğunu balyoz sanırmış…
Bu bakımdan, beslemeleri, uyduları, taklacıları ve çıkarcılarıyla oluşan güce dayananlar, kendi boşluklarıyla yanılıp giderler. Bu nedenle kullanılan dilden herkes sorumludur ve herkes bu dile dikkat etmelidir.
Ne demiş atalar, ‘dilim, dilim, başıma giydirir kilim!’
*
Siyaset aslında sevilir tabi. Ama temiz olanını… Kirli siyaseti kim sever ki, kim onay verir ki kirlenmiş siyasete, çirkef haline gelmiş, çöplüğe dönmüş, lağıma bulaşmış siyasete kim girer, kim onay verir, kim içinde yer alır. Kimse…
Siyaset, kendini bu konuya verenlerle onları seçimlerde işbaşına getirip denetleyen seçmenlerin ortak alanıdır. Sorumluluk hem seçilenler, hem de seçenler için vardır. Koyu partizanlık ve her yolu geçerli sayarak oy toplama çabalarıyla oluşan iktidarların kaynağı-temeli temiz sayılmaz. Kendilerini çevrelerini düşünen yöneticilerin yararlılık iddiaları asla geçerli değilken, propaganda sırasında, milletin tümünü temsil ettiğini söyleyip, başta muhalefet, kendilerine karşı olan herkesi dışlayan, onlara yakışıksız sözlerle saldıranların inandırmaları imkânsız.
İşte ben bu siyaseti sevmiyorum.
Çirkef, lağım kokulu, iğrenç siyaseti benimsemiyorum ben.
*
Başlıkta adamın birinden söz ettim, ama ismini vermedim.
Kumpaslara bulaşan, dağları ben yarattım diyen, ben varsam bu şehirde siyaset var deyip böbürlenen, başkalarını, partiye emek ve gönül vermiş insanları öteleyen, dışlayan, yok hükmünde gösteren, bunu meslek ve siyaset edinen her kim ise, o…
Kim ise onu da siz bulun!
NOT: Kirli ve iğrenç siyaset ile ilgili yazı devam edecek.