Siyasette vefa hiç olmadı

05 Ocak 2013, 09:01

1048 kez okundu.

Galip Yılışın doğru söylemiş. Siyasetin adam satma, adam harcama sanatı olduğunu belirten Yılışın, içini dökmüş, dışı kalmış. Siyasette vefanın olmadığını söylese de, kendisinin söylenenin aksine görevi boyunca vefaya çok önem verdiğini söylemiş.

Aferin, helal olsun!

Bu zamanda, vefayı bilen, vefaya önem veren siyasetçiye az rastladık da, onun için dedim.

İsterseniz devam edelim;

“Çevremize baktığımız zaman bu konuda yaşanan örnekleri görebiliriz. Maalesef bizde siyasette ahde vefa yok. ahde vefanın olmaması beni çok üzüyor. Ben şahsım adına konuşayım, her zaman vefalı bir insan oldum ve bundan sonra da olmaya devam edeceğim. Hiçbir zaman vefasızlık yapmadım ve yapmayacağım da, bir insanla yola çıkmışsam, o arkadaşımla yola devam ettim ve onu yarı yolda asla bırakamadım. Arkadaşlarımla her zaman yolun sonuna kadar yürüdüm. Günü geldi, şerefimle ve onurumla ceketimi aldım ve çıktım.”

Tabi bunlar güzel sözler, insanın kulağına hoş geliyor, ki satırı satırına imzamı atarım.

Ama kendisinin vefalı olduğu meselesi hariç.

Yılışın’a şunu sormak isterim.

İl başkanlığını bıraktıktan sonra, partiye kaç kez geldiniz? Konu vefa ise, bunun cevabını vermeli.

Biraz da kendi partisine vermiş veriştirmiş. Eleştirilere değinmiş. “Eleştiri ve tenkit mutlaka olacaktır. Ancak her şeyin bir dozu vardır, ben 5 yıllık il başkanlığım döneminde, kendi partilimden çektiğimi, ne AK Partililerden, ne de MHP’lilerden çektim. Her tarafta, herkesten sevgi ve saygı gördüm, ancak kendi partilimden aynı şeyleri göremedim.”

Sayın ve sevgili Yılışın, sizinle çok oturduk-kalktık. Çok haberinizi yaptım. Yer yer övgü, yere yer eleştirilerimin hedefi oldunuz.

Size şunu hatırlatmak isterim, insan ne ekerse onu biçer.

Men dakka duka hesabı.

Röportajın devamını okumadım, okumayı da düşünmüyorum da… Keşke bir önceki seçimlerde, Narlı’da belediye başkan adaylığı sırasında, CHP ve DSP adayları arasında geçen maceradan ve bu maceradaki rolünden de söz etse.

Gazetecilerin parasının üstüne nasıl yattıklarından da bahsederse sevinirim.

Şimdilik bu kadar.

Devamı gelebilir.