Siyasetten sıkılanlara, iki fıkra…

16 Kasım 2013, 10:05

3211 kez okundu.

Yorucu, sıkısı bir hafta geride kaldı. Siyasi çekişmelere, birbirlerini yıpratmaya çalışma gayretlerine, belden aşağı vurma heveslilerine, birbirinin açığını, noksanını gözetleme ve kollama niyetlerine inat, bugün fıkralarla günü kurtaracağım, kusura bakmayın!

Espriye, gırgıra, tantanaya, şamataya da ihtiyacı var insanların. Su gibi, ekmek gibi..

Her gün de kabak dolması yenmiyor ki birader.

Biri kadın, diğeri erkek sürücü yol kavşağında kafa kafaya çarpışırlar.

İkisinin de arabası haşat iken, şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulurlar.

Arabalarından sürünerek çıkarlar. Genç ve güzel kadın, erkeğe bakıp;

“Çok ilginç, arabalarımız mahvoldu ama ikimize de bir şey olmadı. Bu, belki de tanışarak dost olup, huzur içinde birlikte yaşamamız için bir işarettir!” der.

Adam müthiş şekilde heyecanlanır;

“Evet… Galiba haklısınız!” diye cevap verir.

Kadın, “Bak…” der, “Arabam hurdaya döndü ama bir şişe şarap sapasağlam duruyor. Bu şarabı içip, dostluğumuzu kutlamalıyız!”

Adam, kadının uzattığı şarap şişesini alır, açar ve yarısını içip, diğer yarısını kadına uzatır. Kadın hemen şişenin mantarını kapatıp, adama geri verir.

Şaşıran adam; “Sen içmeyecek misin?” diye sorar.

Kadın; “Hayır!...” der. “Ben polisi bekleyeceğim!”

Genç ve güzel sarışın Akdeniz’de gemi ile yolculuğa çıkmış. Sarışın güzel günlük tutuyormuş. İlk gün için şunu yazmış; “Bugün hava çok güzel, yolculuk iyi gidiyor.”

Ertesi günü…

“Geminin kaptanı ile tanıştım. Çok yakışıklı adam.”

Başka bir gün;

“Geminin kaptanı benden çok hoşlandığını söyledi.”

Birkaç gün sonra;

“Geminin kaptanı, bu gece kendisi ile olmazsam, gemiyi batıracağını söylüyor, ne yapsam acaba!”

Bir iki gün sonra daha;

“500 yolcunun hayatını kurtardım!”