Hükümetin sağlık politikası, özellikle neredeyse her şehre yapılan Şehir Hastaneleri ile zirve yaparken, artan nüfus, köyden-kırsaldan şehre akan göç dalgası, devlet kurumlarındaki yetersizliği de etkileyince, ihtiyaçtan, daha doğrusu arz ve talep dengesinden ötürü özel kurumların sayısı hemen hemen her yerde artış göstermeye başladı.
Özel sağlık kuruluşları da bunlardan biriydi. Zamanında devlet Hastanelerinin yetersiz oluşu, bünyelerinde hekim barındıramayışı, yanlış giden sağlık politikaları yüzünden, özel sağlık kuruluşları, yani özel hastaneler önem kazanmaya ve sayıları aratmaya başladı.
Bir örnek de milli eğitim camiasını verebilirsiniz ama konumuz, dersimiz o değil; sağlık sorunları, devletin sağlık politikası ve özel hastaneler…
*
Reklama girse de gam değil, HAYAT HASTANESİ, sokak içindeydi ve bu sokakta trafik adeta rezalete, çileye, işkenceye dönüşüyordu.
Sonra kapasite olarak herhalde yeterli değildi.
Fiziki ve kapasite olarak yeterli olmayınca, sanıyorum doktor sayısı da sınırlıydı. Bu bakımdan hastalar ve yakınları, özellikle trafik sorunu yüzünden başka yerlere gidiyordu.
Sular’a ait hastanenin SULAR AKADEMİ HASATANESİ olarak İstasyon içine yapılacağını duyunca, ‘hah, tamam şimdi oldu işte’ demiştim.
Sular, konaklama, kuyumculuk ve sağlık sektöründe öne çıkan firma olunca, AKADEMİ adını verdikleri hastane de kapasite, yeterlilik bakımından dört dörtlük olunca, üstelik de trafik sorun olmaktan çıkınca, bize göre çok büyük bir ihtiyacı karşılamış oldu.
*
Bu bağlamda, Hasan ve Kurtuluş Sular kardeşleri kutluyorum. VATAN HASTANESİ yerli yerinde duruyor, ki orada kısmen de olsa trafik sorunu yaşanamıyor.
Ki sağlık alanında iyi yerdeler.
Özetlersem, SULAR AKADEMİ HASTANESİ şehrimize, hastalara ve yakınlarına, hülasa sağlık camiasına hayırlı olsun.