banner1524

Artık cümle alem kabul etti ki, ülkedeki ekonomik ve siyasi istikrarı baltalamak isteyen, kargaşa ortamından nemalanıp, siyasi r ant elde etmek isteyen çapulcular var.

Maraş olaylarında gördük bunu. 35 sene evvel. Önce sağ – sol hareketi idi çıkış noktası, sonra Alevi-Sünni çatışmasına dönüştü. Komşu komşuyu kırdı, ihbar etti, ispiyonladı, suçsuz yere çok insan cezaevlerinde çürüdü, hayatını kaybetti.

Maraş olayları diye de tarihe kara bir leke olarak kaydedildi.

*

Cumartesi günü sitede, bu köşede Ahmet Hakan’ın yazısından alıntı yapmıştım. Tamamı ona aitti. “Size ne dendi, sizi ne anladınız?” başlığında verilen yazı, olacak bu ya, bizim de gözümüzden kaçmış, tedhişçilerin, çapulcuların ve eylemcilerin yanında yer aldığını açık-açık ilan eden yazarın yazısından rahatsızlıklar yaşandı.

Bunu fark eden yalnız sayın Fatih Erkoç değildi. Duyarlı, bu ülkenin değerlerine son derece saygılı kimseler de bu yazıyı gereksiz bulmuş, sanki birilerinin ekmeğine yağ sürmek istenirmiş, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde, tahrikkar yazıların ülkeye zarar vereceğinin altını çizmişti.

Haklıydı.

Önceki gece, Çamlık’ta düzenlenen Afşinliler gecesinde de Milletvekilimizi sayın Sıtkı Güvenç, ülkedeki kazanımları çapulculara yedirtmeyiz derken, Gezi Parkı eylemcilerinin niyetini de ortaya koyuyordu.

O da haklıydı.

*

Batıyı da arkasına alıp, iktidarı devirme, hükümeti imha etme planı içinde olanların hevesi kursaklarında kalacaktır. Buna eminim!

Çünkü bu ülke, insanlarındaki bu gelenek, bu inanç, meydanı üç-beş çapulcuya, hele hele geldiği yeri unutup, entelleşen-dantelleşen gazetecilerin tahrik edici, sözde hükümete destek veren yazıları sonuçsuz kalacaktır.

Adını ne koyarsanız koyun, başbakan sayın R.Tayyip Erdoğan’ı beğeniyorum, söylemlerini haklı buluyorum. Her ne kadar her şeyi her yerde dillendirmemesi gerekse de, yeri ve zamanı değerlendirmede erken çıkış yaptıysa da, demek ki bir bildiği var. Hiçbir gazeteci soytarısı, hiçbir güç, bu ülkeden daha büyük değildir. Suriye’deki çamuru, mezhep kavgasını ülkemize taşımak, aynı oyunları sahneye koymak isteyenlerin buna gücü de yetmeyecektir.

*

Türkiye’de, bu güzel topraklarda bir huzur var. Bundan rahatsız olan çevreler de çıkıyor haliyle. Bu ülkenin bir başka 28 Şubatlara tahammülü yok. Ülkeyi kan gölüne çevirmeye çalışanlara, niyetlenenlere, halk tokadı tabi ki sandıkta verecek.

Şunun şurasında ne kaldı ki…

Bu bakımdan, cumartesi günü bu köşede yer alan yazı lüzumsuzdu, gereksizdi. Beni uyaran dostlarıma teşekkür ediyorum.

Ülkem, şehrim kadar onları da çok sevdiğimi haykırmak istiyorum.

 

NOT: Maraş tanıtım günleri için atılan adımları olumlu buluyorum. Bugüne kadar hep kentimizi ve kendimizi tanıtamamaktan yakındık.  Şimdi bir fırsat doğdu,  güçlü bir lobi desteği ile bunu geleneksel hale getirdiğimizde de, sesimizin daha da gür çıkacağına inanıyorum.

Ancak, atılan adımlar ve yazılan başlıklar büyük ama nedense içinin doldurulmasında sıkıntı ve eksiklikler var. Şiir festivali yapıldı, lakin içimizdeki şairi ve sanatçı değerlerden yeteri kadar istifade edilemediği kanısındayım. Onlarla görüşülse,  istişareler edilse,  fikirleri paylaşılsa, hedefe daha rahat varılır diye düşünüyorum. Yoksa birileri Başkan Mustafa Poyraz’ı baltalamaya, ona zarar vermeye devam mı ediyor, bilemedim.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527