Taşeron işçilerin beklentileri ve suya düşen hayalleri

17 Mart 2016, 09:44

700 kez okundu.

Kamu kurumlarında, genellikle alt birimlerde ve geri hizmetlerde çalıştırılan taşeron işçilere ilişkin bu kaçıncı yazım unuttum.

Zira hangi kamu kurumuna gitseniz, masada, bahçede, arazide, temizlikte ve araç sürmede karşınıza hep taşeron işçiler çıkıyor.

Bir firma geliyor, ki çoğu da dışarıdan, kurumlarla anlaşıyor, bünyesinde çalıştırdıkları işçileri zaman zaman özel işlerde kullansalar da, çalışanlar da buldukları işe sıkı sıkıya sarılıp, ‘ne olur ne olmaz, işimi ihmal etmeyeyim, sonra işsiz kalırım, evime ekmek götüremem!’ endişesi ile verilene her işe rıza gösteren taşeron işçiler bugünlerde beklenti içinde olsalar da, kaygıları da olmuyor değil.

Sözleşmeli yani…

Çoğu teknik anlamda sözleşmeli çalışan taşeron işçilere performans (vasıf) artımı verilir. Önde, başarılı ve dedim ya, genellikle teknik alanlarda çalışanlara asgari ücrete dışında verilen ek ücret, tasarruf genelgesi doğrultusunda vasıfları yüzde 50’den 39’a indirilince, maaşlarındaki yaklaşık 500 lira kayıp, taşeron işçileri üzmedi değil.

Yaşamda, çalışanlarda her zaman beklenti olur. Bu çalışanların en doğal hakkı, ki bizi de normal karşılıyoruz. Ancak asgari ücretin anormal derecede fırlaması ile çalışanlara önemli katkı sağlansa bile, özellikle belediyelerde, üniversite camiasında çalışan işçilerin maaşı düşünce, çoğu hayal kırıklığı yaşadı.

Kurumlara, özellikle belediyelere İller Bankasından gelen ödeneğin neredeyse yüzde 80’ii personel maaşlarına gidince, teknik ve sosyal hizmetlerin ifası için ellerinde para kalmayınca, mecburen bu yola başvurdular.

Hatta bazı belediyelerin işçi çıkarttıkları bilgisi de ulaştı bize. Diğer kurumlarda da işçi çıkartma var mı, bilemiyorum.

Olursa, kurumların kendi tasarrufları.

Benim üzerinde durmak istediğim mesele başka… Taşeron işçi çalıştıran kurumlardaki amirlerin, bu işçiler üzerinde krallık sürmesi. Astığı astık, kestikleri kestik gibi. En küçük bir şikâyete dahi tahammül edemeyen bu çapsız, yeteneksiz sözüm ona amirler, taşeron işçileri köle gibi çalıştırdıkları yetmiyormuş gibi, işçilere savurdukları tehditlerin haddi hesabı yok.

‘İşten çıkarttırırım, işsiz kalırsın, ona göre ha!’ deyip aba altından sopa gösterenlere sesleniyorum.

Unutmayın, onlar da insan. Kimisi anne, kimisi aile reisi. Topluma olduğu kadar ailelerine de sorumlulukları varken, sizin gibi sorumsuz, düzeysiz, seviyesiz sözde amirlerin de kendilerine çeki düzen vermeleri gerekmiyor mu?

Gariplerimin aldıkları ne kadar zaten ki, tehdit ediyorsunuz. ‘Kime şikâyet ederseniz edin, vız gelir tırıs gider!’ demek neyin nesi a küstah herifler!

Bugünlük bu kadar…