Taşeronda soru da, sorun da bitmiyor iken…

24 Aralık 2017, 12:56

858 kez okundu.

Çok değil, daha birkaç hafta önce, hükümet kanadı tarafından taşeronlara kadro verileceği müjdesi, doğrusu çalışanlarda heyecan yaratmıştı. Sevinmişti kamuda çalışan taşeron işçiler. Gelecekleri güvence altına alınacaktı en azından. Öyle düşünüyorlardı. Umutluydular, sevinçliydiler.

Umutları ve sevinçleri kursaklarında kaldı mı, tabi ki hayır. İktidarın bu çıkışını, bu müjdesini önemsemediğim anlamı çıkmasın. Ha, çıkaran olursa da çok da umurumda değil. Ben çalışanlar için, geleceklerini, yarınlarını güvence altına alabilmek için umutla bekleyen işçilerin yanındayım bu meselede. Ki böyle düşünmek de benim asli görevim.

Dedikten sonra geldik fasülyenin nimetine…

Haberleri de izliyorsunuz, Taşeronlarla ilgili düzenleme için sona gelindi ve Kanun Hükmünde Kararname’ye (KHK) konunun eklenmesi seçeneği öne çıktı.

Her ne kadar tanıdıklarım, taşeron çalışan kesim ümitsizliğe kapıldı ise de, gerek yok. Bir kere, şunu bir tarafa yazın, önümüzdeki yılın ortalarında bir yerel seçim var. Bu kanun şöyle veya böyle çıkacak. Bakın, seçim yatırımı demek istemiyorum. Bilmiyorum taşeronların tümü bu haktan yararlanacak mı, bu hükümet kanadının işi, gerisini bilemem.

Ancak birçok konuda belirsizliğini yaşandığı kesin! Belirsizlik alanlarının başında Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) çalışanlarının kadroya alınıp alınmaması bulunuyor. Bunun dışında sektörde faaliyet gösteren ve hizmet alımı yapılan firmaların durumu da sıkıntılı bir başlık olarak öne çıkıyor.

Taşeronlarla ilgili ilk planda yer almayan KİT’lerdeki çalışanların da kapsama alınması için sendikalar bir dizi temaslarını sürdürürken, tekrar bir maliyet hesabı ortaya çıkıyor.

Şu da var, bu sıralar milletvekilleri, siyasiler sıkı bir baskı altındalar. Her konuda, tartışmada, buluşmada bu mesele gündeme geliyor, ‘Bizim halimiz, sonumuz ne olacak?’ sorusuna cevap aranırken, bu şikâyetler, bu beklentiler yukarılara iletiliyor haliyle…

Milletvekili ne yapsın. O da birçok şeyi bilmiyor. Evet, bilmiyor. Onlar da sayın Cumhurbaşkanı ne derse, sayın Başbakan ne gibi açıklamalarda bulunurlarsa, ki onların ağzının içine bakıyor vekiller, vatandaşa, beklentisi olan taşeronlara birkaç cümle ile cevap veriyorlar. Farklı cümle kurabilmeleri mümkün değil zaten!

Mecliste şu veya bu sebeple kavga etmekten, (sevgili Uğur Dilipak’ın kulakları çınlasın) birbiriyle didişmekten fırsat bulamayınca, ayrıntıdan haberleri bile olmuyor haliyle… Ne duyduysa, o…

Ama şunu bilir, bunu söylerim, hükümet kanadı bu meseleyi bir şekilde halledecek, çözecek. O nedenle kimse umutsuzluğa kapılmasın! Gerçi geçenlerde bir uzman arkadaş gelmiş, taşeron işçilerin sorunları ile ilgili konferans vermiş. Geçtim onu… Onlar da günü kurtarmak için gelmişlerdir, kim gönderdiyse…

Düşüncem odur ki, bugün yarın hem asgari ücret belirlenecek, (öyle çok da iyimser olmayın, artsa artsa 100 lira artacak, çünkü işveren asgari ücretin yükseltilmesine karşı) hem de taşeronlara kadro meselesi çözüme kavuşacak.

Arayışlar sürerken, ümidinizi kaybetmeyin!

Çünkü umut fakirin ekmeği, ye Mehmet, ye!!!

Ve…

Dün nihayet Kanun Hükmünde Kararname ile taşerona müjde geldi. Yaklaşık 1 milyon taşeron işçi, dileriz kadrolarına kavuşurlar.

Ama imtihan var!

Bütün mesele bu imtihanı verebilmede… Hadi, biraz genel kültür çalışın!

Anlarsınız ya!