banner1524
 Bu şehirde, yaptığınız her haberin, her yazının birileri tarafından mutlaka karşılığı oluyor. Lehte veya aleyhte…

Tabi herkesin kafasının içindeki fikir başka başka olunca, herkesin tuttuğu takım aynı renk olmayınca, herkesin gönül verdiği parti farklı olunca, eleştirilerin güzergâhı da farklı oluyor ister istemez.

Eleştiriye karşı değilim. Ki ben eleştirenlere teşekkür ederim. Ama ölçüyü kaçıran olursa, belden aşağıya kaçarsa, küfür ve hakaret içerirse, silerim.

Silerim ve onu da baldırcan gibi oyarım.

Bu kişiler olur, kurumlar olur, bilmem ne olursa artık. Kimin kısmetinde ne varsa…

*

Bir kere, kimsenin eleştiriye tahammülü yok. Bu şehir için, bu yaşanası toplum için, bu kadim kent için güzel şeyler yapılıyor, biz de haklı olarak emeği geçenlere teşekkür ediyoruz, başarılı bulup teşvik amacıyla övgüler yağdırıyoruz.

Ama bir Allah’ın kulu çıkıp da, ‘Ya arkadaş, Sezar’ın hakkını Sezar’a vermişsin, layık olmadığımız iltifatlara boğmuşsun bizi, teşekkür ederim!’ deme nezaketini, medeni tavrını koyamıyor ortaya. Memleket ödlek dolu. Yavşak, samimiyetsiz, dönek türleri…

Ne zamanki damarına bastın, kaşın kara, gözün ela dedin, giydiğin gömlek üzerine yakışmamış, tuttuğun takım da takım değil dedin, vay sen misin bunları yazan.

“Sen benim, bizim kim olduğumuzu biliyor musun, bunları nasıl yazarsın!”

Cevabım şu;

Canın cehenneme!

*

Atıyorum, bir X kurumunu eleştiriyorsunuz, kraldan çok kralcılar türüyor ve arkandan havlıyor. Asıl cevap vermesi gerekenler susuyor, soytarıları, şaklabanları, seni ya tehdit ediyor, ya da demediğini bırakmıyor.

Ha, yazdıklarında küfür varsa, hakaret içeriyorsa yazın, yorumlayın, amenna, katlanacaksın. Mehmet Fiskeci dahil, kim olursan ol, sen de haddini aşıyorsan ey Fiskeci, cevap verildiğinde sesini çıkartmayacaksın.

Bunu kendime diyorum.

Lakin önce şu at gözlüğünü çıkarın kör gözünüzden!

*

Muhatabın olmayanlar, belki de maşalar, kuyruk sallayıcıları, çanta taşıyıcıları, kapı kulları, yağdanlıklarını daha doğrusu deyneksiz köyün köpeklerini üzerine salanlara cevabım, vız gelir tırıs gidersiniz!

Mahallenizde ne kadar it, köpek, ayı, gergedan, davar, kopuk, dangalak, sapık, psikopat, çakal varsa gönderin üzerime, Mehmet Fiskeci’ye gücünüz etmez!

İsterseniz deneyin! Hodri meydan!

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527