Tabi öyle başlıklar atıyorum ki, okur da altında, içinde ne olduğunu merak ediyor. Hal böyle olunca, bizler de haberin veya başlığın altını doldurmak zorundayız.
Yoksa okur başlık ile içerik arasında gider gelir, ne yazıya bir mana verir, ne de yazara aklı başında not verebilir.
O bakımdan, attığımız başlık ile haber ya da fıkra örtüşebilmeli…
Buyurun, işte fıkramız:
*
Temel, kümesteki beyaz horozu kesince, oğlu sormuş; “Baba, neden keskin beyaz horozu?” diye.
Temel de, “Tembeldi, vazifesini yapamıyordu, ondan kestim!” der.
Bir hafta sonla Temel, bu kez de çilli horozu kesmiş.
Oğlu yine sormuş;
“Peki, çil horozu neden kestin?”
Cevap; “O da tembeldi, vazifesini yerine getiremiyordu!”
Ertesi günü oğlunun kümeste kalan biricik horozu kestiğini gören Temel çok kızmış.
“Ne halt ettin, niye kestin son kalan horozu?” deyince, oğlanın cevabı ilginç olmuş:
“Öyle deme baba, bu en tembeli çıktı. Kendini hep tavuklara taşıttırıyordu!”