Teneffüs zili her zamankinden neden yarım saat önce çaldı?

18 Ekim 2015, 11:25

877 kez okundu.

Fıkralarla aranız nasıl, sever misiniz, dinler misiniz bilemem de, ben mesela kıvamında, havasında ve dozunda olursa yok demem.

Belki herkes fıkra bilir, ancak herkes anlatamaz. Anlatırken mimiklerini, vücudunu da kullanan usta fıkra anlatıcıları yok değil. Hayatın silikleştiği, terörün içimizi kararttığı şu günlerde, biraz gülümsemeye ne dersiniz.

Buyurun size bir Amerikan fıkrası.

Amerika eski başkanlarından George Bush, öğrencilerle sohbet etmek amacıyla bir liseye gitmiş. Girdiği sınıfta, öğrenci Boby söz almış, demiş ki;

‘Sayın Başkan Bush, size 3 soru soracağım!’

Bush da, tamam, sor anlamında kafasını sallamış ve öğrenci Boby sormaya başlamış:

1) Daha az oy almanıza rağmen, nasıl başkan oldunuz?

2) Hiroşima’ya atılan atom bombası tarihin en büyük terör eylemi değil miydi?

3) Bu sıralar neden sebepsiz yere Irak’a saldırmaya devam ediyorsunuz?

Boby sorularını bitirir bitirmez ders zili çalmış ve tüm öğrenciler teneffüse çıkmış. Teneffüs bitip derse geri dönüldüğünde, bu kez başka öğrenci Tommy söz almış ve Başkan Bush’a demiş ki;

‘Sayın başkan, size 5 soru soracağım’ ve başlamış sormaya:

1) Daha aza oy almanıza rağmen nasıl başkan oldunuz?

2) Hiroşima’ya atılan atom bombası tarihin en büyük terör eylemi değil miydi?

3) Bu sıralar neden durduk yerde Irak’a saldırıyorsunuz?

4) Teneffüs zili her zamankinden neden yarım saat önce çaldı ve son sorum;

5) Boby nerede????

NOT: Bu fıkra, batı delisi demokrasi ve özgürlük diye bir tarafını yırtanlara ithaf olunur.

Amerika’dan başladık, yine Amerika’dan sürdürelim isterseniz.

Adamın biri, New York’ta, Cental Park’ta yürüyüş yaparken, aniden kuduz bir köpeğin küçük bir kıza saldırdığını görür, koşar ve köpekle boğuşmaya başlar.

Hayli uzun bir uğraştan sonra üzeri yara bere içinde kaldığı halde adam köpeği öldürür. Ancak küçük kızın da hayatını kurtarmıştır.

Son anda, bu sahneyi gören Amerikan polisi, nefes nefese olay yerine koşar ve adamın yanına gelir. Sarılıp teşekkür ettikten sonra, ‘Sen…’ der, ‘Sen bir kahramansın, yarın bütün gazeteler seni yazacaklar ve göreceksin başlık da şöyle olacak; “Cesur New York’lu küçük kızın hayatını kurtardı.’

Adam; ‘Ama ben New York’lu değilim’ der.

Polis, Fark etmez, bu durumda gazeteler şunu yazacaklar;

‘Cesur Amerikalı küçük kızın hayatını kurtardı’

Adam; ‘Tamam da, Ben Amerikalı da değilim’ der şaşırarak.

Polis, ‘Ya öyle mi, o halde nerelisin?’ diye sorunca adam cevap verir:

‘Ben Irak’lıyım!’

Polis adama başka bir şey söylemez. Ancak adam ertesi günü gazeteleri aldığında şöyle bir başlıkla karşılaşır;

‘Radikal İslamcı, masum Amerikan köpeğini öldürdü…’

NOT: Bu fıkra da özgür basın ve objektif gazetecilik diye çırpınanlara ithaf olunur.