banner1524
  

Tomsuklu’ya getirdim meseleyi. Biliyorsunuz, Tomsuklu OSB’de dağ fare doğurdu. Başlamadan bitti desek ayıp olur, aldı ha, verdi ha, geldi ha, kaçtı ha derken, para yatıran işadamları sonunda isyan ettiler ve paralarını istediler. İsimi istiyorsanız vereyim, Narteks sahibi sayın Mustafa Narlı bu işte başı çeken isim. E olmayacaksa, herkes parasını sokakta bulmadı, tabi ki isteyecek. Tomsuklu için kimse hayrına para yatırmadı. Bina ve makine parasını arsa parası olarak verecekse, kusura bakmayın kimse ahmak değil.

Zaten o gece TSO başkanı sayın Serdar Zabun’dan daha çok konuşan, sorulara muhatap olup cevap veren sayın Hanefi Öksüz de Tomsuklu için umutsuz vaka demişti.

Çünkü bu işin olmayacağı baştan belliydi. Ne bürokratı, ne siyasetçisi, ne de sanayici kimliği taşıyan sivil toplum kuruluşları bu iş için elini taşın altına koymadı.

Herkes işi oluruna bıraktı.

Herkes ‘Nasıl olsa benim tekerim dönüyor, bana değmeyen yılan bin yaşasın’ diyerek ne etliye karıştı, ne sütlüye.

Ne siyasi irade önemsedi üzerinde durdu, ne bürokrasi. Oysa kamulaştırma için para da hazır, ortakların yatırdıkları da duruyor iken, ilgisizlik yüzünden bir yatırım alanı güme gidecek. Ticaret ve Sanayi Odası Tomsuklu olayında sınıfta kaldı, geçer not alamadı.

*

Madem mesele bu şehre hizmet etmek, madem mesele bu kentin sorunlarının çözümüne katkı sağlamak, değişik fikir ve önerileri ciddiye alıp hayata geçirmek, madem kahraman kentin kahraman insanlarına aş, iş ve gelecek vaad etmek, o halde gönül isterdi ki, tamam TSO iyi niyetliydi, teşekkür ediyoruz da, keşke sonu …İAD’la biten diğer sivil toplum kuruluşları da bu toplantıda hazır bulunsaydı. Onların da söyleyecekleri mutlaka birkaç cümle, öneri vardı ve olmalıydı.

Peki, neredeydi MÜSİAD, nerede KASİAD, nerede PANİAD, neredeydi diğerleri…

Bereket versin TÜMSİAD başkanı sevgili Adnan Toprak oradaydı da, kurtuldu.

Belki onlar ayrı bir toplantı yaparlar.

*

TSO seçimine sonra gelirim de, bir de şu çok tartışılan, çok konuşulan abi meselesi var.

Zaten biz ne çekiyorsak abisizlikten çekiyoruz. Bir evde aile reisi olmadığında, vay o ailenin haline! Olanı da fazla yaşatmadılar zaten. Huyumuzdur, alttan çekmek genimizde var bizim.

Anlayın işte!

*

Seçimlere gelince… Kasım ayında… O gece kaçamak cevaplar verse de, he dese, hı dese de, mevcut başkan sayın Serdar Zabun seçimde aday. Sayın Hanefi Öksüz, işlerinin ve zamanının olmadığını ileri sürerek TSO başkanlığına veya meclis başkanlığına adaylığı düşünmüyorum dese de, kolay kolay vazgeçeceğini sanmıyorum. Bizim Maraş’ın deyimiyle ekmek tatlılandırıyor. Bir de, sosyal medyada veya internet sitelerinde çıkan, “TSO Başkanı Hanefi Öksüz’ün dediği isim olur!” yaklaşımına da işaret ederek, bu teze karşı çıktı, “benim de neticede bir oyum var!” diyerek güneşin balçıkla sıvanmayacağını çok iyi bilir. Tabi bir de işin siyasi irade tarafı var ki, siyasi irade kendileri ile uyumlu, iş dünyası ile barışık bir isim üzerinde mutabık kalacaklardır. Lakin, her kim olursa olsun, sayın Öksüz’ün önereceği isim geri çevrilmez. Şu sıralar sanayi ve iş dünyasında patron O…

Ayrıca, işin bir de donanımı, hitabeti, kuruma ve iş dünyasına hâkimiyeti inkâr edilemeyen Şahin Balcıoğlu gerçeği var. Mahmut Arıkan var, Akif Gölcü var. Aslına bakarsanız herkes sayın Abdulkadir Kurtul ismi üzerinde dursa da, sayın Kurtul’un işi başından aşkın, kabul edeceğini sanmıyorum.

Bakalım, hayırlısı diyelim. Daha 4 ay var. Gün doğmadan neler doğar!

NOT: Havaalanı meselesi bir başka güne… 

 

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527