Toni’nin vefası…

19 Mayıs 2017, 13:08

525 kez okundu.

Vefa sadece insanların yaşayabileceği bir duygu değil. Allah’ın here yarattığı canlı, bu duygudan nasibini alır, almıştır, alacaktır.

İnsan da olsa, bitki de olsa, hayvan da olsa, fark etmez!

Sonra vefa, artık günümüzde İstanbul’da bir semt adı olmaktan çıktı. Vefalı dost, vefalı arkadaş, vefalı komşu, vefalı mahalle arkadaşı, vefalı eş, vefalı evlat, günümüzde altın değerinde.

Veya bilmeyen kadir kıymet de bilmez, insanlıktan anlamaz!

Rabbim herkese vefalı dostlar versin!

Aşağıda okuyacağınız kısa öykü, yaşanmış bir günce… Sanko Halding’in beyefendi basın danışmanı sayın Halil Cengiz Çiçek’in bizzat şahit olduğu, bizzat yaşadığı, bizzat başından geçen öyküyü, ibret için sizlerle paylaşayım istedim.

Vefa’nın ne demek olduğunu bizlere en iyi anlatan örnek.

Hayvan da olsa…

İşyerine geldiğimde, ana kapıda karşılayan ve park alanına gelip kapının yanında bekleyen, otomobilden inince sevincini en güzel şekilde gösterdikten sonra önüme düşüp ofis kapısından benden önce giren Toni, salı günü işyerine geldiğimde yoktu.

Uzun süre bekledik, gelmeyince aradık ama bulamadık.

Akşam saatlerinde aldığım bilgi adeta şok etkisi yaptı. Pazartesi günü şirketin tahsis ettiği araç yenilenmişti. Değiştirilen araç kurumun yan taraftaki binasının açık alanına park edilmişti.

Toni değiştirilen aracın yanında akşam saatlerine kadar beklemiş, arkadaşlar getirdiklerinde beni görünce adeta çıldırdı. Kucağıma atlayıp ellerimi yalayarak sevgisini gösterdi.

Lakin olacak ya, Toni ertesi gün de yoktu. Stajyer arkadaşımız bir gün önce bulduğu yerde bu fotoğrafları çektikten sonra vefa abidesi Toni'yi getirdi.

Söyleyecek söz bulamıyorum. İşte sevgi, işte vefa, işte hayata anlam katan samimi duruş.

Güya bu hayvanmış.