Milletvekili Uğur Dilipak, AK Parti il binasında vatandaşların sorunlarını dinleyerek sohbet etmiş.
İyi, aferin! Vatandaşın istediği de bu zaten. Süs biberi gidip duran, hafta sonu geldiği memleketinde vaktini zenginlerin bağ evinde geçirmektense, vatandaşın dertleriyle hemhal olmasını doğru buluyorum.
İl Başkanlığında düzenlenen halk günü toplantısına vatandaşlar yoğun ilgi göstermiş. Pek sanmıyorum ama öyle olsun! Hem de vatandaşlarla tek tek görüşerek sorunlarını dinleyip not almış.
Ben onun notunu Kervanhan’daki kahvaltıda (Ramazan öncesi) vermiştim.
Neyse…
*
Amaçlarının vatandaşın sorunlarını yerinde çözüme kavuşmasını sağlamak olduğunu ifade etmiş; “İçinde bulunduğumuz mübarek ramazan ayında partimizce düzenlenen halk günleri kapsamında vatandaşlarımızın sorunlarını dinlemek ve sorunlarını çözmede sıkıntı yaşamaması için biz buraya gelerek onların sorun ve isteklerini yerinde dinliyoruz. Sadece not almakla kalmayıp burada çözümlenebilecek sorunları yerinde hallediyor, Ankara’da hallolması gereken konuları da orada halletmeye çalışıyoruz. Vatandaşımızı da bilgilendirerek isteğinin yerine getirildiğini ya da çözümlenememesinin nedenlerinin şundan kaynaklandığı gibi diyerek izahatını da yaparak bilgilendiriyoruz” demiş.
İyi söylemiş valla! Helal olsun! Buraya kadar sorun yok!
*
Acaba söyledikleri ile icraatları birbirini tutacak mı?
Gerçekten vatandaşın yaralı parmağına merhem olacak mı?
Not da alıyormuş. Acaba kendisini dinleyen vatandaş ikna edilebilecek mi?
Bir de… Öyle bir cümle sarf etmiş ki Dilipak, insan şaşırmadan edemiyor.
Kendilerini halkın teveccühü ile mecliste bulunduklarını vurgulamış. İşte orada duracaksın Bay Dilipak!
Vatandaş size değil, cumhurbaşkanımız, saygı duyduğum gerçek lider, sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, yani REİS’e oy verdi. Sana değil. Gel beraber bağımsızdan aday olalım, ikimiz de… Senden fazla oy almazsam mesleği bırakırım.
Nasıl olsa, sonbahara yetişmez de, önümüzdeki yıl ilkbaharda hem genel, hem de yerel seçim var. İkisi bir arada… Birleştirilecek yani… Yani demem o ki, emanetsin. Bugün var, yarın yok…
Bir şansımızı denmeyelim istersen, hı, var mısın, yok musun?
*
Dilipak, “Bizler halkımızın temsilcileriyiz. Halkımızın sorunları bizim sorunumuzdur. İşimiz kolay değil biliyoruz şu an halkımız için buradayız. Vatandaşımız bizleri arayarak işlerinin hallolduğunu ve sorunlarının çözüldüğünü iletmesi ile daha mutlu oluyoruz.” diye konuşunca, ben bile bir tuhaf oldum. Vallahi helal olsun dedim içimden.
Madem öyle, işte böyle. Ben de o vatandaş namına, o güzel insanlarımız adına sayın vekile, bay Dilipak’a teşekkür ediyorum.
Bu kıyağımı da unutmasın!