banner1524

 

Tabi hadise bizim topraklarda, yani Kahramanmaraş’ta geçmiyor. Geçse, mahkemeye verileceğimi bilsem, gözünün yaşına bakmadan yazarım!

Mesela yani…

Bir vatandaş geldi, samimiyetine ve doğru söylediğine inandığım için bu satırları yazmak şart olmuştu. Ne demekti, işe alınacak kimseler için hem de dişe dokunur meblağ isteniyor, bunun için de bir vekilin ismi geçiyordu içinde.

Ha, şuna kalıbımı basarım ki, o vekili çok yakından tanıyorum, böyle akçeli işlere tevessül etmez, tenezzül de etmez. Çünkü hem ihtiyacı yok, hem de inançları buna izin vermez.

Serveti beni ilgilendirmez de, karakterine güvenirim.

Kefil de olurum!

Diyeceksiniz ki, “Be kardeşim, hem hadise Maraş’ta geçmiyor, hem de tanımadığın adama, vekile nasıl kefil oluyorsun!”

Bakın, burada da siz haklısınız. Ama dedik ya, mesela!

*

İsmi bende saklı okurumun anlattığını abartmadan nakletmek isteyecek olursam:

Vatandaşın işe ihtiyacı var, yeni kurulacak bir sağlık kuruluşu için 120 elaman alınacak.

Bana gelen vatandaş 4 yıllık işletme mezunu. İşe de ihtiyacı var. Birkaç arkadaş bir araya gelip özel bir işyeri kuracaklar. Kuracak olanlar da tanıdık kimseler. Yani o kentin eşrafından.

Fakat gel gör ki, işe gireceklerden bir küçücük de ricaları olur, “Kelle başına 15 bin lira vereceksiniz!” Dedim ya, küçük bir meblağ!

Vatandaşta zaten cep delik cepken delik, ancak büyükleri bu işe el koyarlar, “Tamam, tek işe alsınlar, bankadan kredi çeker veririz!” demek zorunda kalır.

15 bin lira… İyi para bu zamanda.

120 kişiden alınacak olursa, (söz aramızda 15 bin liralık işe giriş parasına rağmen 450 kişi başvurmuş, iyi mi) bir milyon sekiz yüz bin lira… (Rakamla 1 milyon 800 bin)

İşyerini işe alınacakların parası ile, avantadan kurmuş olacaklar zaten.

İyi para, iyi dümen, iyi numara değil mi?

*

Fakat anlı sanlı bir vekilin adını da karıştırırlar, ortak olduğunu söylerler. Güvenilir olduklarını ispat için herhalde. Yani sırtlarını sağlam kayaya bağlamak adına… O vekilin de akrabası mı artık her kimse, müteahhit. Ama işe gireceklerin muhatap olduğu kişi başka. Vurgunun kaymağını yiyecek olanlar meydanda yok, piyonları, figüranları var ortalıkta.

Dedim ya, o siyasetçiyi iyi tanırım, dürüst insandır, inançlı kimsedir. Böyle akçeli işlerde adının geçtiğini duysa, yemin ederim orayı ve o insanları tarumar eder.   

Temiz kimse çünkü.

Mesleki sabıkası olmayan, dürüst…

*

Ancak fırsat düşkünleri, başkalarının isminden istifade ile parsayı, vurgunu düşünmüş olmalılar ki, böyle ucuz, avantadan geçimin yolunu bulmuşlar, parayı veren düdüğü çalacak, işe girecek.

Millette Allah korkusu kalmamış.

Üstelik de bunu dürüstlük, adalet adına yapıyorlar ki, şehre de zarar veriyorlar, o vekile de…

Vicdan sızlar, vay vicdansızlar! Allah’tan korkmuyorsunuz, bari kulundan utanın!

Varsa tabi…

 

 

 

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527