banner1524
 Ne yazık ki, üzülerek de belirtmemiz gerekirse, günümüzde özellikle ulusal camiada yandaş basın, candaş basın diye gazeteciler ikiye ayrıldı. Basın kuruluşları arasındaki bu ayrışma, okuru da rahatsız etti mi bilemem de, okur da bölünmüş durumda.

Basın kuruluşları, gazeteler ve gazeteciler, yani basın emekçileri, kaçak mal mı ki ele geçirilsinler. Faturasız veya gümrüksüz kumaş mı, dışarıdan getirilen veya dışarıya kaçırılan kara para mı, kaçak sigara olsa, uyuşturucu ya da sahte para olsa anlarım da, gazeteci nasıl ele geçirilir, nasıl yandaş-candaş basın diye ayrıştırılır, inanın aklım ermedi bir türlü.

*

Bu hengâmede, nerede duracağını, hangi cenaha ait olduğunu öğrenmeye, tartışmaya bile fırsat bulamayan, işi gücü objektif gazetecilik yapmak, yerel sorunları gündeme taşımak, yerel yönetimlere mesaj verip, hizmetlerin ifası için yapıcı eleştiriler sunan kimseler iken, bir de kulp takarlar, isimlerinin başına yakışıklı-yakışıksız ünvan eklerler, hak etmedikleri ya da layık olmadıkları etiketleri mıh gibi alnının çatına çakarlar ki, sonra da utanmadan basından özgürlük beklerler, objektif olmaları istenir.

Basın özgür değil. Herkes kendi inancına, meşrebine göre özgür olduğunu, objektif gazetecilik yaptığını savunabilir. Buna kimsenin itirazı olamaz. Herkes kendi doğrularını yazar ve haberleştirir. Ancak haberde duygusallığa yer yoktur. Haberi olduğu gibi, çarpıtmadan, kamuoyunu yanlış bilgilendirmeden, doğru bilgileri aktarmayı ilke ve etik kurallar çerçevesinde sunması gerekir ki, doğru olanı da budur.

*

Sudan korkan, havuzdan şöyle veya böyle çekinen birisi olarak, havuz medyasının ne anlama geldiğini tabi ki biliyorum herkes gibi. Maraş'ta da böyle bir havuz var mı, varsa içine kimler girer, kimler nemalanır, kimler kimlerle havuzun sahibidir, kimler kimlerle dans eder, yüzme bilmeyenlere yüzme öğreten hocalar var mı, bu hocalar bayan mı, erkek mi, kimler kimlerle dans edeceğini bilemez, aklım yetmez!

Yüzme bilmem, havuzdan çok da haz ettiğimi söyleyemem. Maraş'ta da bazı arkadaşlarımız için yandaş derler, bazılarımız için candaş tabirini kullanırlar ki, hiçbirine de itibar etmem, bütün arkadaşlarım ekmeklerinin derdinde.

Bakın, bazı günlük gazeteler birleşme adı altında kapandı, birçok basın emekçisi arkadaşım açıkta kaldı. İşe ihtiyaçları var, evlerine karşı sorumlulukları varken, hiçbir kurum ya da yerel yönetim, 'Gel bakalım arkadaş, bizim bir basın danışmanına ihtiyacımız var. Birlikte çalışalım, bizim gözümüz kulağımız ol!' demiyorken, bırakın şu candaş ve yandaş meselesini, bırakın havuzu, denizi, suyu da, herkes işine gücüne baksın!

*

Son olarak, işe ihtiyacı olan, açıkta kalan meslektaşlarıma Allah'tan sabır diliyorum. 

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527