Sadece trafikte değil, siyasette de yol kazaları olabiliyor. Yanlış parti, yanlış aday, ya kaybettiriyor, ya kazandırıyor. Ya da partisini, ilini, ilçesini rezil rüsva ediyor.
Ama aday gösterenler, ‘benim adamım!’ dedirtmek için, ki ne il, ne ilçeler hiçbir vekilin, siyasetçinin, il-ilçe teşkilatlarının adayları, umurunda değil.
Bizden olsun yeter, benim adamım olsun tamam. Ki herkes kendine emir eri, askerliğini yapmamış, esas duruşta duracak, ‘baş üstüne, emredersiniz!’ diyecek yalaka arıyor. Mantık bu.
*
Gazeteci sevgili Yavuz Donat’ı 40 seneden fazla bir zamandır tanırım. Seneler önce, İstanbul’da, Cevizlibağ semtindeki TERCÜMAN tesislerine gittiğimde tanışmıştım. Gazetenin sahibi merhum Kemal Ilıcak, eşi sonradan milletvekili olan Nazlı Ilıcak ile de tanışmış, bir bardak çaylarını içmiştik.
Yıllar çabuk geçti. Ergun Göze, Ahmet Kabaklı, İslam Çupi, pehlivan tefkalarının ustası Murat Sertoğlu ve yakın tarihte kaybettiğimiz Rauf Tamer… Bizde iz bırakan isimler, gazetecilerdi.
Bir zamanların sağın amiral gemisi TERCÜMAN’dan hayatta kalan tek kişi olan Yavuz Donat bugün SABAH Gazetesinde. Gidiyor, geziyor, gözlemlerini, yorumlarını sayfasında paylaşıyor.
*
31 Mart mahalli seçimlerinden önce de Kahramanmaraş’a geldi. Pazarcık’a da gitti, dönemin belediye başkanı İbrahim Yılmazcan ile tanıştı, misafiri oldu.
Sevgili ve kıymetli başkanım Yılmazcan ve belediye, hizmetleri ile depreme dair gözlemlerini sayfasında (5 Nisan 2024) paylaşınca, bize de bu yazıyı alıntılamak düştü.
Neye, kime faydası var derseniz, bene bende iz bırakan isimleri yazarım arkadaş. Kazanmak kadar kaybetmek de mukadder. Seçmenin tercihine, teveccühüne saygı duymak gerek. Çünkü patron seçmen, vatandaş kitlesi.
*
İşte duayen gazeteci Yavuz Donat’ın Pazarcık, deprem ve İbrahim Yılmazcan ile ilgili paylaşımı. Aradan 2 hafta geçmiş.
“6 Şubat 2023, asrın depreminin merkez üssü.
Defalarca gittik... Belediye Meclisi kararı ile bize fahri hemşerilik beratı verildi.
Hemşeriliğin gereği. Elbette seçimle de ilgilendik.
İbrahim Yılmazcan... 2019'da, AK Parti adayıydı... 8 bin oy fark atarak seçildi. Başkanlık yaptığı süre içinde tek kişiyi işten çıkarmadı... Tek kişiyi de işe almadı.
Depremden sonra sahadaydı. Aylarca konteynerde görev yaptı.
Merkezde kalıcı konutlar yapıldı. Kırsalda köy evleri. Yaralar sarıldı.
Ve seçim... Aday belirleme gündeme gelince... Aday yapılmadı... "Partimin takdiridir" dedi... AK Parti adayı için çalıştı.
Ve 31 Mart 2024... AK Parti seçimi 1800 oy farkla kaybetti.
Önceki gün... Yılmazcan, elinde çiçek, CHP'li yeni başkan... Avukat Haydar İkizer'i kapıda karşıladı... Görevi teslim etti. Başkan İkizer'i kutluyoruz.
Noktayı koyarken altını çizelim. Pek çok yerde olduğu gibi... Aday hatası.”
*
Seçim bitti, her şey geride kaldı. Ama gerçekler unutulmadı, unutulmayacak.
Senelerdir yüreğinde insan biriktiren, insan odaklı hizmetleriyle, teknik ve sosyal belediyecilik anlamında çığır açan sevgili başkanım İbrahim Yılmazcan, yeniden aday gösterilmemeyi hak eden siyasetçi, yerel yönetici değildi.
Geçti Bor’un pazarı diyeceğim de, gerçek tek, unutamıyor insan!
Yılmazcan, bu alemde, gök kubbede kalan bir tatlı anı olarak kalacak!