Mesele yok. Çünkü ünlü şair-yazar Cenap Şehabettin’in dediği gibi, ‘güzel bir kıyafet, mükemmel bir tavsiye mektubudur!’

Ve biliyoruz ki, insanlar kıyafetleri ile karşılanıyor, karakterleri ile uğurlanıyorlar. İtibar, izzet-i ikram da ona göre…

Bir yere gidiyorsunuz, saçınız dağınık, tıraşsız ise yüzünüz, kariyerinize, yaşınıza, tuttuğunuz takıma ve gönül verdiğiniz partiye bakmadan, insanların size verdiği not muhtemelen kırık oluyor.

Dost başa düşman ayağa bakarmış ya, ayakkabınız çamur içinde, kirli, tertemiz boyanmış değilse, kırık not daha da dibe vuruyor.

*

Hadi biraz gülümsemeye ne dersiniz!

Şık, alımlı bir bayan, acele acele giyinir. Bir baloya gidecektir. Zengin ve çevresi olan birisi. Biraz da görgüsüz, çokça da budala ve cahil. Siz buna sonradan görme diyebilirsiniz!

Başında yazması yok ama çok şık giyinmiş. Bakımlı. Salona girer, bütün dikkatler üzerine çevrilir. Kendisi de şaşırır bu ilgiye. Mesele anlaşılır, giyinirken telaştan çorabının birinin rengi sarı, diğeri kırmızıdır. Arkadaşları bunun yeni bir moda hareketi olduğunu düşünürler, yaklaşıp ne kadar çok yakıştığını, modayı takip ettiği için takdir ederler.

Bayan ayağına bakar, sahiden çorabın biri sarı, diğeri kırmızı renkte. Aceleden farkına varamamıştır. Ama bozuntuya vermez, çevresini hayran hayran saranlara, bakanlara şunu söyler, ‘inanmayacaksınız ama evde bundan bir çift daha var!’

*

Kundurası boyalı dedim de aklıma geldi, gelmiş geçmiş büyük işadamlarımızdan merhum Sakıp Sabancı, bir insanı işe alırken önce ayağına bakarmış. Şayet giydiği çorap beyaz ise kapıyı gösterir, işe almazmış yani.

Bir de evi, oturacak, başını sokacak bir damı olmadığı halde arabası olan gelirse karşısına, onu da işe almazmış.

Kendi işyerinde kendi kuralları geçermiş anlayacağınız.

*

Kahramanmaraş Devlet Hastanesi hizmete girdi. Yoğun bakım ile yatak sayısı 400. Modern, donanımlı, hizmet kalitesi on numara beş yıldız.

Sular Akademi desen her gün billboardlarda, kadrosunu güçlendirmeye bakıyor.

MegaPoint de kendini yenileyerek bu yarışta ben de varım dercesine atağa geçenlerden.

HG Hostital zaten başlı başına bir kurumsal kimlik. Halil Gürsoy ve ekibi müthiş bir çıkış yakaladı, hastaneye rağbet var, çevre illerden bile akın akın hasta geliyor.

Kahramanmaraş sağlık alanında altın çağını yaşıyor diyebilirim rahatlıkla. Yeterli ki, tabi ki hayır!  Ama  deprem sürecini geçirmekte olan kadim şehrimdeki sağlık alanındaki yapılaşma azımsanacak gibi değil.

Ya işte böyle cancazım, işte mesele bundan ibaret Karadut’um çatal karam! Şu sağlıkla ilgili eleştirini bir daha gözden geçirsen, bak bakalım çöken sağlık sistemi mi, yoksa senin üfürükten teyyare açıklamaların mı?

Bak partinin genel başkan yardımcısı da olmuşsun, zaten görüp göreceğin de bu kadar. Bir dahaki dönemde milletvekilliğini rüyanda bile göremeyeceğine göre, eleştir ama şehrimi de yerden yere vurma, ele güne rezil etme!

Bir Gaziantepli kendi şehrini ele vermez. Verirse, ertesi günü kapının önüne koyarlar! Tekrar hatırlatayım dedim karadutum, çatal karam!

*

Yahu yazı nereden nereye geldi. Biz yazması oyalı, kundurası boyalı diye türkü söyleyecektik, adamda neşe, keyif bırakmıyorlar ki?

Dikkat et karadutum, bak havalar yağışlı gidiyor, kunduran çamur olmasın!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol