Önce bir hususu belirtmem lazım. Yanlış anlamalara ve yorumlara meydan vermemek için. Bu ve diğer kavşakların ihalesi, yapımı, takibi, kontrolü tamamen KARAYOLLARI'na ait... Yani Büyükşehir Belediyesi ile alakası yok...
Şimdi gelelim meseleye...
Yahu, insan önce Allah’tan korkar. Haydi kuldan utanmıyorsunuz, korkmuyorsunuz, bari Allah’tan korkun da kendinize gelin, titreyin biraz!
Bir yılı geçti, daha Yeni Hal köprülü kavşağı inşaatı bitmedi. Bu kafayla, bu kaplumbağa hızıyla giderse de bitmeyecek gibi. Kış mevsiminde bu kavşakta, bu bölgede yaşanacak rezaleti, sefilliği, çirkinliği seyredin de keyif alın, zevk alın, mutlu olun!!!
Bir sene önce başladılar. Bazen durdu, bazen canı istedi çalıştılar ama hiçbir zaman da kararlılık sergilemediler, Allah canımızı al diye diye çalışıldı. İşi üstlenen müteahhit kimse, hangi şehirden ise, bir Allah’ın kulu çıkıp da, ‘Yahu arkadaş gel bakalım buraya! Bir seneyi buldu, neden gecikti, eksik olan ne, ters giden ne?’ diye sormadı Allah var ya…
Müteahhide kıslı mısınız, paranız mı yok, neden bitirmiyorsunuz?
*
Siyasiler ayakta uyuyor zaten. Büyükşehire verseydiniz, inancım odur ki şimdiye bitmişti, hizmete girmişti bile. Örnekleri meydanda.
Vallahi komşu Gaziantep’te olsa, o işi alan müteahhidi il’den kovarlar, hak edişini vermedikleri gibi, yedi düvele rezil ederler.
Ona gerek kalmaz, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve ön önemlisi siyasiler devreye girer, işi üstlenen firmanın tepesinde boza pişirip, Demokles’in Kılıcı gibi dururlar, zamanından önce de bitirilmesini sağlarlar.
Lakin bizde kimse risk almak istemiyor. Herkes ‘bana değmeyen yılan bin yaşasın’ derdinde, keyfinde, rahatlığında…
Şimdi herkes önümüzdeki mahalli seçimlerde kimi belediye başkanı yaparız, kimin ayağını kaydırırız, kimi kucağımıza oturttururuz, kimi alaşağı ederiz, kimi yanımıza alır da birilerinin elini zayıflatırız derdinde.
Takip yok, kontrol yok. Saldım çayıra, Mevlam kayıra mantığı, zihniyeti, bizde aynen devam ediyor, edeceğe benziyor.
*
Kış gelip kapıya dayanacak. 2 ay sonra… Kar, yağmur derken, siz asıl rezaleti, asıl çileyi, asıl işkenceyi o zaman görün ve yaşayın! Buna bir de fırtınayı ekleyin!
Ey yetkililer, ey siyasiler, ey sivil toplum kuruluşları, ey bunları haber yapmaktan imtina eden, korkan basın camiası, sürücüler isyanda, çevre esnafı isyanda, halk isyanda.
Bu köprülü kavşağı kimi yaptırıyor. Muhtemelen Karayolları…
Onlardan da bir ses seda yok. Para yok deniliyor, ödenek kalmamış. O zaman çıkın bir açıklamada bulunun, böyleyken böyle deyin!
İnsanların çile çekmesi, işkence görmesi hoşunuza mı gidiyor?
Siz adamı deli edersiniz vallahi…